ATATÜRK'ÜN BİLMEDİĞİMİZ SEZGİLERİ????

Başlatan srymr, Ara 16, 2008, 12:46 ÖÖ

« önceki - sonraki »

srymr

NOSTRADAMUS BİLİYORDU

Almanya ile birlikte, Birinci Dünya Savaşı'na giren Osmanlı İmparatorluğu her şeyini kaybetmiş durumda idi. 30 Ekim 1918'de imzaladığı Mondros mütarekesi ile Türk toprakları işgale uğruyordu. Kısacası, Osmanlı İmparatorluğu topraklarını kaybettiği gibi yavaş yavaş tarih sahnesinden de silinmeye başlamıştı...

İstanbul'un işgal edildiği günlerde, İstanbul'a dönen Mustafa Kemal düşman zırhlılarını Dolmabahçe önünde gördüğü zaman büyük bir üzüntüye kapılmış ve ağzından sadece şu sözler dökülebilmişti: "Geldikleri gibi gidecekler.. ."

Kurtuluş Savaşı kazanıldıktan sonra Mudanya mütarekesi imzalandı. Bunu Lozan Antlaşması izledi. İstanbul'u işgal eden kuvvetler geldikleri gibi gittiler.

İşin ilginç tarafı, 16. Yüzyılda Fransa'da yaşayan ünlü kahin Michel Nostradamus' un da bu konuyla ilgili bir kehanetinin bulunmasıdır!. ..

1555 yılında yayınlanan ve Nostradamus' un tarihi olaylar, savaşlar ve keşiflerle ilgili kehanetlerinin açıklandığı "Centurien" isimli kitapta Mustafa Kemal Atatürk'ten de bahsedilmiş ve yukarıdaki konuyla ilgili bir kehanete yer verilmiştir. İnanılmaz kehanet şu dörtlükten oluşmuştur:

Kongre başkanını tutan devlet adamları
İşgal kuvvetlerince sürülecek Malta'ya
Girilmiş İstanbul'a alınmış Rodos Adası
Ama geldikleri gibi gidecekler sonunda

Bu dörtlükte Nostradamus, yüzyıllar öncesinden geleceği görerek, Türkiye'yi, Kurtuluş Savaşı'nı ve Mustafa Kemal Atatürk'ü bilmiştir.

Dörtlüğün sonunda geçen: "Ama geldikleri gibi gidecekler sonunda" sözüyle; Atatürk'ün: "Geldikleri gibi gideceklerdir" sözünün de bu kadar büyük bir benzerlik oluşturması da ayrıca üzerinde durulması ve düşünülmesi gereken bir rastlantıdır.

4 Eylül 1919'da hatırlanacağı gibi Sivas Kongresi toplanmıştı. Kongre Başkanlığı'na, işgal kuvvetlerine ve İstanbul Hükümeti'ne karşı açıkça tavır alan Mustafa Kemal seçilmişti. Kurtuluş Savaşı'nı ve Atatürk'ü destekleyen İstanbul'daki mecliste olan milletvekilleri de işgal kuvvetlerince Malta Adası'na sürgüne gönderilmişti. Bu hatırlatmanın ışığında yukarıdaki dörtlük tekrar okunacak olursa, işin içinde bir şeyler olduğu daha iyi anlaşılacaktır. ..

SAĞ ELİM

Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu'da bulunan, Hz. Muhammed ahfadından Şeyh Ahmed Sünusi, bir gece rüyasında Hz. Muhammed'i görür. Rüyada, derhal koşarak elini öpmek ister. Hz. Muhammed kendisine sol elini uzatınca buna şaşıran ve üzülen Şeyh: "Ya Resulallah, niçin bana sağ elinizi uzatmadınız?" diye sorar. Hz. Muhammed şu cevabı verir: "Sağ elimi Ankara'da Mustafa Kemal'e uzattım..."

Bunun üzerine heyecenla uykusundan uyanan Şeyh Ahmed Sünusi, imamlığını yaptığı camide sabah namazında rüyasını anlatır. Herkezin birlik içerisinde bu savaşta yer alması gerektiğini, savaşın önderi Mustafa Kemal'e uzanan mübarek ellerin birçok anlamı olduğunu ve kendisinin de bizzat onun yanında yer alacağını söyler. Bu olay, o yıllarda kendisine bağlı bulunan müridleri önceden çok şaşırtasada savaşın sonunda kazanılan zafer, birlik ve beraberliğin en güzel kanıtıdır.

ÇİZDİĞİ TÜRKİYE HARİTASI

1907 yılında Mustafa Kemal arkadaşlarıyla birlikte, ülke sorunlarını konuştuğu bir toplantıda kendisinin çizmiş olduğu ilginç bir harita çıkartır. Orada bulunanların anlattıklarına göre haritanın, Osmanlı İmparatorluğu' nun o zamanki sınırları ile hiç bir ilgisi yoktu. O zaman hiç bir anlam verilemeyen bu harita, şimdiki Türkiye Cumhuriyeti' nin Haritası idi.

Haritada bugünkü sınırlarımıza uymayan sadece küçük bir fark vardı: Atatürk'ün bizden ayrılmasını istemediği ve bir türlü razı olmadığı Kerkük'ü de Türkiye topraklarına katmıştı. Daha sonraları Kurtuluş Savaşı kazanılınca, İsviçre'de yapılan Lozan Antlaşması ile Türkiye Kerkük'ten çıkan petrol hakkını satmak zorunda kalmıştır.

Mustafa Kemal geleceği bilme gücüne sahip olmasaydı bu haritayı çizebilmesi mümkün değildi. Haritanın çiziliş tarihi olan 1907 yılında henüz daha II. Abdülhamit Osmanlı İmparatorluğu' nun padişahıydı. Gittikçe güçsüzleşen Osmanlı İmparatorluğu' nun topraklarında gözü olan ülkeler, saldırıya geçmek için uygun zamanı beklemekteydiler.

1911 yılında İtalyanlar Trablusgarp' a saldırırlar. Osmanlı devleti onunla ilgilenirken, bir yandan da İtalyanlar oniki adayı işgal ederler. Arkasından Balkan Savaşı kopar. Osmanlılar'ın eski komşuları Sırbistan, Bulgaristan, Karadağ ve Yunanistan birleşerek saldırıya geçerler. İki cephede savaşmak zorunda kalan Osmanlı Devleti İtalyanlar ile antlaşma yapar. Ve Trablusgarp'ı bırakmak zorunda kalır. Bu sırada Balkan Devletler'i Edirne'yi alır. Daha sonraları birbirlerine düşen Balkan Devletleri'nin bu durumundan faydalanın Osmanlı Devleti Edirne'yi geri alır. 1913 yılında imzalanan "Bükreş Antlaşması" ile Osmanlı Devleti Trakya ya kadar geri çekilir...

Atatürk'ün çizmiş olduğu haritanın bir bölümü böylelikle gerçekleşmiş olur... Daha sonraları çıkan Birinci Dünya Savaşı sonunda birçok topraklar kaybedilmiştir. Arkasından da Anadolu da işgal edilince, düşman esareti altında yaşamamak için başlatılan Kurtuluş Savaşı sırasında ilk önce Türkiye'nin bu günkü Doğu sınırı çizilir. Bunu, Güneydoğu illerimizin bu günkü sınırının çizilişi izler. En sonunda düşmanın İzmir'den denize dökülmesiyle birlikte; Türkiye Cumhuriyeti' nin, 1907'de Mustafa Kemal tarafından çizilen harita ortaya çıkar.

Bütün bu gelişmelerden sonra şunu kesin olarak görüyoruz ki, Mustafa Kemal çıkacak savaşları sonuçlarıyla birlikte bilmekteydi. Yıllar öncesinden çizmiş olduğu harita bunun en büyük kanıtıdır.


Peki böylesine Vatanperver müthiş bir insana karşı gereken hassasiyeti gösteriyormuyuz?
HAYIR!!!
Bizlere bıraktığı emaneti en iyi şekilde taşıyabiliyormuyuz?
HAYIR!!!
Atasını öldüren güçlere karşı mücadele ediyormuyuz?
HAYIR!!!

HADİ BİZDEN ÖNCEKİLER BUNLARI BAŞARAMADI,YA ŞİMDİKİ NESİL?
HAYIR!!!

Dış güçlerin oyunlarıyla magazin,kadın programları,evlilik programları vs.vs. gibi TÜRK toplumunu yozlaştırıp ve gerçekleri görmemize izin verilmemektedir.Ülkemiz yavaş yavaş çökertilmeye başlamıştır.Bizim bunlara karşı dur deme zamanımız gelmedimi sizce?

Kürdü,Türkü birbirine vurdurmayı başaramayan ŞEYTANİ GÜÇLER şimdide ALEVİYLE SUNNİYİ vurdurmaya çalışıyorlar.

Evet Ülkemiz şuan kuşatma altındadır.Artık ne sıcak nede soğuk savaş vardır.Dönem PSİKOLOJİK HARP dönemidir.ŞEYTANİ GÜÇLERİN BİZLERE KARŞI OLAN SAVAŞINA TÜRKİYE CUMHURİYETİ HALKIDA CEVABINI VERMELİDİR.

BİZ TÜRKLER ASLA BOYUN BÜKMEDİK,BÜKMEYİZDE !!!!!!


SAYGILARIMLA
Bizde isteyene istediği kadar sevgi istemediği kadar mermi mevcuttur!
Bizim rahat etmediğimiz yerde kimse istirahat edemez!
Adımız ezanla başladı selayla biter!
İsteyene değil alayına gider!
Kimine göre kral kimine göre yalanım!
Rahat olsun herkes
!!! Hem TÜRKÜM hemde MÜSLÜMANIM !!!

srymr

Bizde isteyene istediği kadar sevgi istemediği kadar mermi mevcuttur!
Bizim rahat etmediğimiz yerde kimse istirahat edemez!
Adımız ezanla başladı selayla biter!
İsteyene değil alayına gider!
Kimine göre kral kimine göre yalanım!
Rahat olsun herkes
!!! Hem TÜRKÜM hemde MÜSLÜMANIM !!!