AİDS

Başlatan baphomet, Ara 28, 2007, 06:46 ÖS

« önceki - sonraki »

baphomet

AIDS şüphesiz insanoğlunun karşılaştığı en korkunç tehlikelerdendir. Özellikle sınırların kalktığı dünyamızda yasalara, kurullara, uluslar arası ilişkilere çevrilmiş bir silah. Hele bu korkunç illete yakalananlara çaresiz nazarlarla bakarken duyduğumuz acı...

] 1981 yılından 1987 yılına kadarki süre tam 150 bin AIDS vakası görüldü. Sadece 1988 yılında bu rakam ikiye katlandı. İlk vakalar 1970'li yılların sonlarında Orta Afrika'da görülüyor. Hastalık ancak 1981 de tanımlanıyor. Hastalığa erkeklerdeki kadar kadınlarda da rastlanıyor. Kurbanlarının büyük kısmı 20-40 yaş grubu arasında. Trans-Afrika yolunun kenarında bazı yerleşim birimlerinde toplam nüfusun 1/3'üne H.I.V (Human Immuno Deficiency Virus) virüsü bulaşmış durumda.

] San Francisco'da genç homoseksüellerde hastalık 1970'lerde başlamış, ama hastalığın homoseksüellerde yaygınlaşması 1981 yılına rastlıyor. Jet Çağı, virüsün süratle yayılmasına sebep oluyor. 1988 yılında sadece San Francisco'da 25000 AİDS'Lİ vardı. Ancak 1988 den sonra durum değişiyor. Konuya verilen önem ve eğitim sonucu virüsün yaygınlaşması bir ölçüde durduruluyor. Günümüzde HIV virüsü damardan uyuşturucu kullananlar arasında tehlikeli bir yaygınlaşma gösteriyor. Bu alışkanlık önlenemezse yakın gelecekte AIDS birçok kişinin hayatına mal olacak.

] Virüsün ilk belirtisi kısa süren bir hastalık halidir. Döküntü, lenf bezlerinde şişlik, boğaz ve baş ağrısı, ateş virüsün vücuda girdikten birkaç gün sonraki belirtileridir. En çok iki hafta süren bir rahatsızlıktan sonra, her şey normale dönüyor ve kişi kendini eskisi kadar sağlıklı hissediyor. Ama virüs artık vücuda geçmiş ve bağışıklık sistemi üzerinde tahribatına başlamıştır. Her şey için çok geçtir artık. Belirtiler zamanla ortaya çıkıyor. Vücutta genel bir halsizlik, ateş hali başlıyor. İştahsızlık ve kilo kaybı da bunu takip ediyor ve giderek vücudun bağışıklık sistemi yıkıma uğruyor. Bunun sonucunda vücudun enfeksiyonlara karşı direnişi kalmıyor.

] Bağışıklık sistemi vücudumuzu enfeksiyonlara karşı koruyan bir sistemdir. Bakteri ve virüs gibi unsurlar vücuda bulaşınca hastalığa neden olurlar. Makrofaj adı verilen özel bir hücre vücuda giren bakteri ve virüslerle mücadeleye başlar. Eğer başarılı olamazsa akyuvardan T hücresini çağırır. Bu hücre bağışıklık sisteminin kumandasıdır. HIV virüsünün tehlikesi hedefinin T hücresi olmasından kaynaklanır.

] Eğer AIDS konusunda yeterince eğitilmişsek ve önlemleri alacak sorumluluk duygumuz varsa korkmamız için de bir neden yoktur.

] AIDS başlıca 3 yoldan bulaşır:

İğne yaparken başkasının şırıngasını kullanmak
Korunmadan cinsel ilişkide bulunmak
Hasta anneden bebeğe.
] AIDS şu hallerde bulaşıcı değildir:

Öpüşme veya sarılma
Sudan veya AİDS'Lİ bir kişinin içtiği bardağı kullanmak.
Yüzme havuzlarında yada sivri sinek ısırmalarında (çünkü HIV virüsü açık havalarda çok çabuk ölür.)
En tehlikelisi mukoza dediğimiz yani organlarımızdaki zar tabakasının bir kişiden salgılanan bulaşık bir akıntı ile temas etmesidir.

Şunu bir an aklımızdan çıkarmamalıyız: Etkin bir aşı yada kesin bir tedavi yolu bulununcaya kadar genç nesillerin bu dehşet verici hastalıktan korunmasının tek yolu korunma önlemlerini ihmal etmemektir.
Ben İmza Neyim BilmemParnakBassam Olurmu?

baphomet

Ben İmza Neyim BilmemParnakBassam Olurmu?