Keşke Aşk beni bu kadar yormasaydı…

Başlatan ÇaNaK, Mar 30, 2008, 07:11 ÖS

« önceki - sonraki »

çαηαк




Kabuk bağlamış yüreğime dokunan en ufak bir temas oluk oluk kan akmasına sebep oluyor. Hayatı değil kalbimi, acıları, aşkları resetlemek mümkün olur mu, olmasını ister miyim bilmiyorum...

Bu hayatta hiçbir yük bana kalp yükü kadar ağır gelmedi, kalp yükü kadar yormadı ve kalp yükü kadar acıtmadı. Hiçbir güç beni yıkamadı aşkın gücü hariç. Üzerimde varlığını canı istediği gibi kimse kullanamadı veya at koşturamadı, herkesin bir haddi, bir sınırı oldu aşk'ın hariç. Bunu okumak kulağa gönle hoş gelebilir ama yaşamak insanın kendi kendine kıyması demek oluyor. Aşk için kendime kıyıyorum hem de acımasızca. Herkese ve her şeye yufka olan bu yürek kendine karşı her türlü acıya kapılarını açıyor, davet ediyor ve sanki haz alırcasına hükmetmesine izin veriyor...

Kendi değerimi bilmez değilim, benliğimi yok eder değilim, güneşimi karartır değilim. Normal hayatımdaki dengem, olduklarım, oluşturduklarım, beni ben yapan veya doğuştan sahip olduklarım bir yana aşk bir yana. İkna olduğum tek şey varsa o da Aşk'a karşı nevrotik bir bağım hatta bağımlılığım olduğu... Kelimelere dökünce çağlayanlar gibi akan bir nehirde aslında söylenecek topu topu üç beş kelimemin olması gibi... 'Seni seviyorum' gibi...

Şimdi üzerimde her türlü hükümdarlığa sahip Aşk'ı elimde olsa bu gönle hiç yaklaştırmaz, hiç tanıştırmazdım. Bir sinyalim olsa ve 'dikkat aşk geliyor' ikazlarında bulunsa hemen tası tarağı toplar terk-i diyar ederdim. Basit, sade, nispeten huzurlu ve güncel sıkıntılarla dolu bir yaşamım olurdu. Kendimi dolduracak yüzlerce şey bulur ve çevremle olabilecek en iyi ilişkilere sahip olurdum. Gönüle ait o doldurulamaz boşluk hissi ara sıra başını göstererek kendini hatırlatsa da onu yanıltır, çarpıtır, yönünü değiştirir ama asla ve asla bana ulaşmasına izin vermezdim. Başı sonu belli bir hayatta, şimdiye kadar yaşayan ve yaşanmışların sıradan bir numunesi, şimdiden sonrakiler için de özünde dikkate değer bir şeyler barındırmayan, bakıp geçilecek ve yola devam ettireceklerden biri olurdum...

Keşke Aşk'ın varlığına ihtiyacım hava, ekmek ve suya eşit olmasaydı...

Keşke Aşk bana karşı önünde ne varsa doymak bilmeden tüketen ve daha fazlasını isteyen savruk bir çocuk gibi davranmasaydı...

Keşke Aşk'ı hissetmek bana 'yaşadığımı' hissettiriyor olmasaydı...

Keşke kendimi yaşıyor hissetmek için Aşk'tan başka gideceğim bir kapım olsaydı...

çαηαк