...ertelenmiş gözyaşları...

Başlatan sacrife, Şub 29, 2008, 05:20 ÖS

« önceki - sonraki »

sacrife

Şimdi bu satırları, ertelenen gözyaşlarım aksın diye yazıyorum. Ve bekliyorum... Yağmuru... Bir umut... Bir ben... Bekliyorum... Çünkü; yağmursuz duygularım öksüz kalıyor. Yağmursuz ümit çiçeklerim açmıyor. İşte yağmur yağıyor! Yıldızlar ağlıyor...

Masumluğunu yitiren gözlerimde, sararıp soluyor hayat! Yaşamak bir ağrı gibi dolaşıyor kanımda. Artık hatıralar avutmuyor beni. Acı dolu gözlerle bakıyorum hayata. Hayat ki başımın üstünde dönüp duran pervane misali üç günlük, üç nefeslik, kısa bir zaman.

Ben hayallerimi gökyüzüne ulaştıramadım, çünkü gökyüzü görünmüyordu. Gönlümü dağlara veremedim, çünkü dağlar yoktu.

Bu yüzden mısraları derime kazıdım.

Kanasın diye yüreğim, ağlasın diye

gözlerim...

Mısraları derime kazıdım...

Sonra çiçekleri gördüm. Beton yığınlarının arasına sıkıştırılan laleyi, gülü, menekşeyi.

Derin bir sızıları vardı, konuşamadım onlarla.Ben de sizdenim diyemedim. Koklayamadım; bir ceset gibi gömülmüştüler toprağa.

Aslında toprak öldüren değil, diriltendi umutları.

Ve karmakarışık duygular içerinde boğulan ben, somutlaştıramadım düşüncelerimi. Gül yüzlü seherlere açamadım kalbimi. Müjdeleyemedim gözlerimle baharın geldiğini...

Ve öylesine haykırdım ki titredi beton yığınları.

Ertelenen gözyaşları akmaya başladı yanaklarıma.

Nemli gözlerle baktım dünyaya son kez.

Ve dedim:

Bilin ki benim gibi şehir çiçekleri de ağlar.

Gönlünü dağlara veremediği için...

Guruptaki renk cümbüşünü göremediği için...
Şehir çiçekleri de ağlar
ceketi gece rengi adamlar giriyor düşlerime
yüzleri yok adamlar giriyor başlıyor aynı sahne
alıp götürüyorlar seni benden birdenbire sensiz kalıyorum
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
vuruyorlar gözümün önünde birdenbire sensiz kalıyorum
avaz avaz bağırıyoruz kimseler duymuyor sesimizi
alıp götürüyorlar seni benden
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
vuruyorlar gözümün önünde çaresizliğimden utanıyorum
bedenin hiç olmadığı kadar çok titriyor elin-yüzün kan içinde
ne kadar çok vuruyorlar kimseler duymuyor sesimizi
ceketi gece rengi adamlar giriyor düşlerime
her defasında gözümün önünde sensiz kalıyorum
yüzleri yok adamlar giriyor başlıyor aynı sahne
vuruyorlar seni çaresizliğimden utanıyorum
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
korkuyorum...

sacrife

ceketi gece rengi adamlar giriyor düşlerime
yüzleri yok adamlar giriyor başlıyor aynı sahne
alıp götürüyorlar seni benden birdenbire sensiz kalıyorum
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
vuruyorlar gözümün önünde birdenbire sensiz kalıyorum
avaz avaz bağırıyoruz kimseler duymuyor sesimizi
alıp götürüyorlar seni benden
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
vuruyorlar gözümün önünde çaresizliğimden utanıyorum
bedenin hiç olmadığı kadar çok titriyor elin-yüzün kan içinde
ne kadar çok vuruyorlar kimseler duymuyor sesimizi
ceketi gece rengi adamlar giriyor düşlerime
her defasında gözümün önünde sensiz kalıyorum
yüzleri yok adamlar giriyor başlıyor aynı sahne
vuruyorlar seni çaresizliğimden utanıyorum
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
korkuyorum...

3HeCe8HaRFF


3HeCe8HaRFF