...emo rock...

Başlatan sacrife, Şub 26, 2008, 04:28 ÖS

« önceki - sonraki »

sacrife

Bu yazıyı okuyacakların bir kısmı, Incubus'u, Linkin Park ya da Limp Bizkit'i duyduklarında, "Tanrım, tekrar Marc Anthony'nin şefkatli kollarına dönmeliyim", "Zibidi bunlar, kıyafetlerine filan bak, halbuki Britney sadece iç çamaşırını pantolununun üzerine giyiyor..." ya da sadece "Iyyyy" diyebilirler... Bir kısmınız ise boş zamanlarınızı punk ya da alternatif rock dinlemekle ve popçuları çekiştirip dalga geçmekle geçiriyor olabilirsiniz. Her durumda eğer yeni fikirlere açıksanız, buradan sonrasını daha dikkatli okuyacaksınız sanırım... Çünkü şimdi "Emo Rock" nedir, onu öğreneceğiz..


Bugünün modern Emo Rock'ının temsilcileri Incubus, Dashboard Confessional, Jimmy Eat World, New Found Glory, Hoobastank, yani MTV'de duyduğumuz ve duyamadığımız grupları tanıyacak ve hangisi Emo Rock, hangisi punk, hangisi ne, öğreneceğiz. Ayrıca, geçmişten bugüne, türün nasıl değiştiğini de göreceğiz.

Hardcore Punk'ın bir uzantısı olarak başlayan ve günümüzde Alternatif Rock'ın önemli bir türü olan Emo Rock kısa zamanda, modern punkların ve indie rockerların yeni favorisi oldu, progressif gitar tonları, karmaşık şarkı yapıları, melodik ve dinamik gürültüsü ile hemen tanındı. Bir kısım ise pop'a daha yakın durdu.
Emo şarkı sözleri, oldukça kişisel, şiirsel ve biraz da itiraf havasında. Diğer rock türlerinden biraz daha az maço. Her ne kadar "sen bunu külahıma anlat" dense de, reklam ve ticari kaygılara karşın, reklamı yapılan müziğin gerçekten duyguları yansıtamayacağı görüşündeler. Bu yüzden aynı anda hem enerjik ve mücadeleci, hem de kişisel, özel ve aşırı duygusal olmayı başarabilen bir tarz




Dinlediğimiz herşeyin ucu aslında 80'lere bağlı!

80'lerin, kabartılmış saçları ile aşk şarkıları söyleyen rock gruplarının, kabarık kollu gömlekleri ve dar jeanleri ile dans eden kadınların dönemi olduğunu söyleyen büyük kardeşlerinizin atladıkları bir şey var. Şu an elektronik ve hip hop ile birlikte, endüstrinin en büyük lokomotiflerinden biri olan alternatif rock müziğinin temelleri, tıpkı diğer ikisi gibi, 80'lerde oluşmaya başladı.

80'li yılların ortalarında, 70'li ve 60'lı yılların pop'unun etkisi ile, yeni bir akım ortaya çıkmaya başladı. The Cure, REM, The Cars, Talking Heads gibi gruplar, 70'lerin sonları ve erken 80'lerde disco, punk gibi akımlar ortalığı kasıp kavururken, o yılların underground piyasasını oluşturdular. Ancak punk ve disco yok oluverince bu gruplar yer üstüne çıkmaya başladı ve boşalan underground piyasayı dolduracak yeni birşeyler gerekti.

Fugazi (Her gruptan sonra, parantez içinde ilk olarak dinlenmesi gereken şarkılarını yazmaya çalışacağım: Waiting Room), Sonic Youth (bu ikisi hala müzik yapıyorlar), Superchunk, Rites of Spring. (Other Way Around)... Bu gruplar, en genel adıyla "indie rock" diye bilinen tarzın (ilgili terimleri sonradan inceleyeceğiz) yaratıcısı oldular. Rites of Spring, bildik sert punk ritimleri ile, kişisel ve duygusal şarkı sözlerini ilk birleştiren ve dolayısıyla da türün temelini atan grup oldu. Bu yeni yapılanma, kendisine üs olarak Washington D.C.'yi seçti ve underground, birden yeni gruplar ile doldu. Bu gruplar, yer altında kalmak durumundaydılar, çünkü çok kişisel bir müzik yapıyorlardı ve reklam karşıtı tavırları, basının işine hiç gelmiyordu. Bu yüzden kısa ömürlü gruplar, ufak bir firmadan çıkan birkaç plaktan ibaret bir diskografi, çoğu zaman bir demo ile sonlanan maceralar bu tür için oldukça olağandı.

ceketi gece rengi adamlar giriyor düşlerime
yüzleri yok adamlar giriyor başlıyor aynı sahne
alıp götürüyorlar seni benden birdenbire sensiz kalıyorum
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
vuruyorlar gözümün önünde birdenbire sensiz kalıyorum
avaz avaz bağırıyoruz kimseler duymuyor sesimizi
alıp götürüyorlar seni benden
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
vuruyorlar gözümün önünde çaresizliğimden utanıyorum
bedenin hiç olmadığı kadar çok titriyor elin-yüzün kan içinde
ne kadar çok vuruyorlar kimseler duymuyor sesimizi
ceketi gece rengi adamlar giriyor düşlerime
her defasında gözümün önünde sensiz kalıyorum
yüzleri yok adamlar giriyor başlıyor aynı sahne
vuruyorlar seni çaresizliğimden utanıyorum
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
korkuyorum...

sacrife

ceketi gece rengi adamlar giriyor düşlerime
yüzleri yok adamlar giriyor başlıyor aynı sahne
alıp götürüyorlar seni benden birdenbire sensiz kalıyorum
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
vuruyorlar gözümün önünde birdenbire sensiz kalıyorum
avaz avaz bağırıyoruz kimseler duymuyor sesimizi
alıp götürüyorlar seni benden
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
vuruyorlar gözümün önünde çaresizliğimden utanıyorum
bedenin hiç olmadığı kadar çok titriyor elin-yüzün kan içinde
ne kadar çok vuruyorlar kimseler duymuyor sesimizi
ceketi gece rengi adamlar giriyor düşlerime
her defasında gözümün önünde sensiz kalıyorum
yüzleri yok adamlar giriyor başlıyor aynı sahne
vuruyorlar seni çaresizliğimden utanıyorum
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
korkuyorum...

sacrife

Emo" ne demek, ne saçma bişi, emotional gibi mi yani?

"Emo Rock" teriminin ortaya çıkması da bu döneme rast geliyor. Ben de dahil çoğu kişinin düşündüğü gibi Emo, "emotional / duygusal"ın kısa hali değil. Yani duygusal, hüzünlü rock anlamına gelmiyor! Zamanında safça rollerde oynayan Emo Phillips adlı bir aktör varmış ve Fugazi Konseri'nde sıkılan bir seyirci, "siz gidin Emo Phillips'e rock yapın" diye bağırmış! Ancak grup, o gürültüden Phillips kısmını duyamamış. İzleyiciye "Emo Rock da nedir?" diye sormuşlar ve diğer izleyiciler de grubun bunu kendilerine sorduklarını, cevabı içinde bir soru olduğunu düşünmüşler. Tabii bu hikayenin bir şehir efsanesi olma ihtimali de çok çok büyük.

D.C.'deki bu patlama kısa sürdü. Çünkü başka bir yerde, başka birşey patlamıştı. Artık 90'ların başına gelmiştik ve X jenerasyonu tabir edilen kuşağın Grunge'ı doğurmasının zamanı gelmişti. Görkemli, depresif bir döneme damgasını çok ciddi bir şekilde vuran Grunge, bizden bir önceki kuşağı, "Yaşıyoruz ama, anlamı ne", "Herşey o kadar gereksiz ki", "Yavaş yavaş yokolmaktansa birden yanıp gitmeyi tercih ederim" hezeyanlarına iten müzik türü. Tam bu aralar Körfez Savaş'ı patladı ve insanlar o zamanlar müzik dinleyen herkes Nirvana ve Pearl Jam hayranları olarak ikiye ayrıldı. Nirvana yokoldu, Pearl Jam, "Keşke onlar da yokolsaydılar" dedirtti. Seattle, bu yeni müziğin başkenti olmuştu, D.C.'nin pek de bir önemi kalmamıştı. İnsanlar, uzattıkları saçları ile yüzlerini örtüp, "Tanrım, çok bunalımım" ya da "Tanrım, haddinden çok bunalımım" sözleri ile şarkı dinler, depresyona girer, Kurt Cobain adlı bir "doğuştan kaybeden"in şarkı sözlerini mırıldanırlardı. Asla bir "Papa Roach" enerjisine sahip olmadı o jenerasyon, ama biz de onların sahip olduğu ruhu pek yakalayamadık.

Ancak bu dönem, Kurt'un, kafasına bir tüfek dayaması ile son buldu. Son bulan bir şey de Converse All Star ayakkabılarının satışı oldu. İntihar ettiğinde ayaklarında bunlardan vardı ve firma, bu fotograf üzerine ayakkabıyı pazardan çekti! Bir dönem, ciddi ciddi bitmişti!


Bir kahraman gider, yerine yenisi gelir...

Seattle Grunge Sahnesi, 8 Nisan 1994'de, Kurt Cobain'in ölümüyle büyük ölçüde dağıldı. Ancak küllerden yeni birşeyler doğuyordu. Üç yetenekli müzisyen tarafından, şimdiye dek yeryüzüne gelmiş en yetenekli şarkı yazarlarından birinin, daha 20 yaşındaki Jeremy Engik'in öncülüğünde kurulan, belki de şimdiye dek kurulmuş en yaratıcı ve ilham verici Emo Grubu, Sunny Day Real Estate (Dissapear) kuruldu. Bilinen bütün rock grubu klişelerini yerle bir ettiler. Medya ile çalışmadılar, birbiriyle anlaşamayan kaprisli grup üyesi profilleri asla vermediler. Hatta inanamayacaksınız ama, hiç senfonik albüm kaydetmediler :) O zamanlar yeni gruplar için bir prestij göstegesi olan California'daki kalabalık konserlere hiç çıkmadılar, sadece bir tane fotoğrafları vardı, ropörtaj yapmıyorlardı, tamamen bağımsız kalmayı tercih ediyorlardı. 'Diary' adlı bir albüm çıkardılar, günümüz Emo Rock'ı için belki de bir mihenk taşı bu albüm. İşin ilginç yanı, yoğun Katolik öğeler içeren şarkı sözleri, grubun koyu Hristiyan imajı ve Jeremy'nin, "Sadece İsa Mesih'i yücelten şarkı sözleri yazdığımız sürece şarkı söyleriz" açıklamaları yanında grubun bir üyesi Musevi idi!

Daha sonra dağıldılar (kendi sözleri ile "ara verdiler"). Jeremy bir solo proje gerçekleştirdi ve senfonik bir albüm yaptı!!! Diğer üye Dan çiftçi oldu, kalan üye Nate ise, eski Nirvana davulcusu Dave Grohl ile Foo Fighters'ı kurdu. Ancak Güneybatı'da, SNRE'in yolundan gitmeye başlayan başka bir grup vardı, Mineral (If I Could).

Gerçek bir Emo fanı olup olmadığınızı, mesela Mineral'in February parçası ile test edebilirsiniz. Sonunda ağlarsanız, gerçek bir Emo fanısınız. Eğer, "Bu adam şarkı söyleyemiyor ki, ee nakaratı nerde bunun, şarkı üç dakikalık enstrumental bişi ile bitiyor, bu ne be" derseniz ya da bütünüyle şarkı size çok karmaşık ve ağır gelirse... Sadece bir MTV izleyicisisiniz demektir. Koşarak Marc Anthony dinleme hakkınız saklıdır.

Mineral dağıldı, milyonlarca yeni grup türedi. Bir kısmı, Mineral için tribute albüm hazırladı ve bütün bunlar bizi günümüze getirdi. Şu an MTV ve basın, dünyaya sürekli yeni Emo grupları tanıtmakta... Bazısı gerçekten Emo, bazısı da cidden sadece özenti. Her siyah tişört giyip güneş gözlüğü takan, saçını boyayıp Weezer ya da Get Up Kids dinleyerek yanında "duygularını şarkı haline getirmek için" not defteri taşıyan emorocker olamıyor... Emo Rock, bir görünüş tarzı değil, aptalca bir şekilde pop ile hardcore karışımı birşeyler yapmak da değil... Pop değil, Marc Anthony değil, Trl değil...
Biraz daha açıklamayı, geçmişteki ve günümüzdeki en önemli temsilcileri, ikinci bölümde bulacaksınız... Incubus - Drive demiş miydim? İyi o zaman, bir de Hoobastank - Crawling In The Dark diyeyim.. Siz de iyice havaya girin...




"Indie" grup ne demektir?

Indie, Independent Artist, yani bağımsız sanatçı anlamında kullanılan bir terimdir. Herhangi bir büyük plak firmasına bağlı olmadığı için, üretiminde de herhangi bir kısıtlama yoktur. İstediği konu hakkında, istediği sertlikte şarkı yazabilir. Bazıları "Indie plak firmaları" ile çalışır, bazıları ise kendi albümlerini kendileri finanse eder.

"Unsigned" grup ne demektir?

Herhangi bir plak firması ile anlaşmamış gruplardır.

"Indie" ile "Unsigned" gruplar arasındaki fark nedir?

Aslında çok az fark var, daha çok düşünce bazında. Kendilerine "unsigned" diyen gruplar, aslında büyük bir plak firması ile anlaşma yapmak istediklerini belirtmiş olurlar. Indie gruplar kadar bağımsızlık düşkünü değiller yani.

Indie plak firması nasıl olur?

Olur işte. Sermayesini kendi kendine oluşturmuş, yani maddi olarak dev firmalara (ki bunlar Sony, EMI/Warner Music Group, BMG ve Universal) bağlı olmayan, grupların kendileri için kurduklarından, birçok dünya çapında gruba plak yapan firmalara kadar, birçok bağımsız firma var.



ceketi gece rengi adamlar giriyor düşlerime
yüzleri yok adamlar giriyor başlıyor aynı sahne
alıp götürüyorlar seni benden birdenbire sensiz kalıyorum
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
vuruyorlar gözümün önünde birdenbire sensiz kalıyorum
avaz avaz bağırıyoruz kimseler duymuyor sesimizi
alıp götürüyorlar seni benden
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
vuruyorlar gözümün önünde çaresizliğimden utanıyorum
bedenin hiç olmadığı kadar çok titriyor elin-yüzün kan içinde
ne kadar çok vuruyorlar kimseler duymuyor sesimizi
ceketi gece rengi adamlar giriyor düşlerime
her defasında gözümün önünde sensiz kalıyorum
yüzleri yok adamlar giriyor başlıyor aynı sahne
vuruyorlar seni çaresizliğimden utanıyorum
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
korkuyorum...

çαηαк

hepsini okuyamadım ama bilgiler ıcın tesekurler

çαηαк

emo filan olmaya nıyetim yok  neysem oyum ama keske sacrifede burda olsayıda senı emo yapıcam ben deseydı

çαηαк

de demesinede ben yinede sacrifemi istiyorum

çαηαк

Alıntı yapılan: hotdogman - Şub 26, 2008, 05:42 ÖS
sen cok şey istion ;-l) ;-l) yeni üyelerle muabbete girme kada ne bilsin gariban senn sacrifeni.Söz ben sana bugun oyuncakçıdan aslcam bi tane :)

:) :) :) :) :) :) olm sen ne adamsın yaaa  :) :) :)

tweety

Alıntı yapılan: hotdogman - Şub 26, 2008, 05:42 ÖS
sen cok şey istion ;-l) ;-l) yeni üyelerle muabbete girme kada ne bilsin gariban senn sacrifeni.Söz ben sana bugun oyuncakçıdan aslcam bi tane :)



yazık ya al sen bitane çanağın hali kötü walla

tweety