Yöresel şiveyle fıkralar okuyabilecekmisiniz bakalım

Başlatan Çakır, Eyl 03, 2009, 09:44 ÖS

« önceki - sonraki »

Çakır

Senin anan mı nalbanttı babanmı...

Günnerden birgün aç zayıf çelimsiz bir gurt dağda özüne yeyecey arıyır.Derken dağda

Bir zayıf ata denk geler.Ata deyerki ;at gardaş men çoğ acığmışam seni yeyecem heç terefe terpenme.At annıyarki bunnan kurtuluş yoğtu.

At gurda ,gurt gardaş bilirem *** yeyecen ye ,ama ilk önce eyağıma bir çivi batıftı onu çığar onnan sora etim sana helal dı, der .Gurt bunu gabul eder. Ele eyilif atın eyağınnan çiviyi çığaranda at buna ele bir tepiy vurur ki yazığ gurdun galan son iki tişide gırılır .Gurdun atı yeyecey dermanı galmıyıftı .Gurt ata bağarağ derin bir ah çekerey öz özüne;ey oğul senin ananmı nalbantdı baban mı sayne var atın eyağındaki çividen hay .der...


                   ***



İki yalancı birbirleriyle konuşuyorlar:
Biri deyir;***m atamın bir ağırı varıydı kısrak at bu yannan girif o bir yannan çığanda yanında kurüyünnen(yavrusu) çığardı.
O biriside deyir; ***m atamın bir süpürgesi varıydı hava garalıf göy gürülleyende süpürgeynen bulutları süpürüf dağıdırdıki dolu yağmasın,sel olmasın.
Öteki deyirki eye niye yalan söylüyürsen ele şey olmaz.
be siz o süpürgüyü nerde sağlıyırsınız.
Diyeri ;eye niye yalan söylüyüm senin atanın ağırında sağlıyırığ...

                  ***

MEN ALO DEĞİLEM

Telefonların manyetolu olduğu yıllarda.

Ünbülbenli halanın çocukları eve bir telefon bağlatırlar.

Oğlu Ali Asker, dükkanlarından eve bir deneme arayışı yapar.

Evin telefonu çalar....

Ünbülbenli hala otuz yıllık evinde ilk defa böyle bir ses duyar.

N' yapacağını şaşıran halamız telefona yaklaşır...

korkuyla ahizeyi kaldırır... ve sesler gelen telefonun ahizesini kulağına götürür...

Karşı taraftan "Alo..! Alo...! sesini duyar.

Sesin oğluna ait olduğunu anlayan Ünbülbenli hala oğluna;

"Ay gurban olum! Men Alo değilem...! Ananam anan..!

                     


Hoca camide millete vaaz verirken , cemaate sorar :
-''Ay kişler aranızda garısından gorhannar varsa ayağı gahsın.'' bunun üzerine millet birbirine baha baha ayağa kalkar.Sadece ön sıradan yaşlı bir amca kalkmaz bunu gören hoca :
-''Helal sana emi , erkeh adamsan, bu yaşa gader gelif garıdan gormuyufsan.''
Yaşlı amca:
-'' Aya ay oğul ne gorhmağı, arvadın adını duyanda dizderimin bağı kesildi, takatım galmadı ayağı galhım.''

                       



Terekeme çayırda tırpan çekerken bir ara başını kaldırır güneşe bakar.Güneş tepesine dikilmiş,öğle zamanı olmuştur.Kendi kendine söylenmeye başlar:-Aya ay goca terekeme,indiye geder başın bir secdeye deymiyif,hele böyün bir namaz gıl ,görek Allah gavıl eliyer mi?Sonra derede abdest alır,gelir ele gol başında namaza durur.Ele başını ilk secdeye goyanda alttan gözüne çöp batır.Başını galdırır göğe doğru bahır,tekrar söylenir:-Aya ay Goca Allah, gılma deyirsen gılmıyah, be gözümüze çöpü niye sohursan?


Güneşi DOĞDUĞU GİBİ, Sαbαhı GELDİĞİ GİBİ, Sevdiğin insαnı OLDUĞU GİBİ' kαbul et..!!..

Çakır

Güneşi DOĞDUĞU GİBİ, Sαbαhı GELDİĞİ GİBİ, Sevdiğin insαnı OLDUĞU GİBİ' kαbul et..!!..