Son İletiler

#31
Anıları / Atatürk'ün Çocukluk Anıları 2
Son İleti Gönderen Serdar102 - Mayıs 19, 2023, 06:13 ÖS


ATATÜRK'ÜN ÇOCUKLUĞU: CİVCİVLER HOROZ OLDU
Dayımın çiftliğinde günler birbiri ardına geçip giderken, bir gün dayım torba dolusu civcivle çıkageldi: Koş Mustafa koş, bak sana civciv getirdim. Onları besle, büyüt, dedi. Ben bir sandalyeye oturdum. Saydım, civcivler on taneydi. Makbule ile Naciye civcivleri besleyip büyütmeme yardımcı olacaktı.
Geçen günlerle birlikte civcivlerin azalmaya başladığını fark ettim. Çiftliğin bahçesinde dolaşan bir kedi vardı ve civcivleri o kapıyordu. Çiftliğe geldikleri ilk gün orta yere bıraktığımızda dört civciv yanıma geliyordu. Beni tercih etmeyenler, Makbule ile Naciye'nin yanına gidiyordu. Kedi onların civcivlerini yedi. Bana inanan dört tanesini büyüttüm. Hepsi horoz oldu.

--------------------------------------------------------------------------

ATATÜRK'ÜN ÇOCUKLUĞU: EVCİLİK ANISI
Çocukluk çağında yaşadığım unutamadığım anıların başında evcilik anısı vardır. Selanik'te sekiz on yaşları arasında komşu kızları evlerinin önüne kilim serer ve evcilik oynardı. Türk çocukları değil ama ermeni ve rum çocukları bunlara rahat vermez, tepelerine dikilir, alay ederdi. Ermeni Krikor: Vay Fatoş, kurmuşsun evini, bakarsın rahatına. Şu kıza çocuğum dersin, yoktur bunun babası?
Rum Yorgo: Olurum ben o çocuğa baba. Yeter ki kapın açık olsun.
Fatoş, sonunda alaylardan bıkmış ve evcilik oyununa bir baba aramış. Sonunda beni buldu. Olanları anlattı. Biz evcilik oynarken, baba olur musun, dedi. Ben hiç düşünmeden evet dedim. Olaylar gözümün önünde cereyan ediyordu ve görünen köy kılavuz istemezdi.
Ertesi gün Fatoşların evinin önüne kilim serilmişti. Temsilde anne Fatoş ve iki kızı yemek yapıyordu. Ben kilimin ortasında oturuyor ve baba rolündeydim. Ermeni ve rum çocuklar gelip geçiyor ve bana bakıyorlardı. O gün tek laf atan, ileri geri konuşan olmadı. Selanikli Mustafa derlerdi bana. Sonraki günlerde çağırdığı zaman Fatoş'un yardımına koştum. Baba rolü oynadım. Bu zaman süresince sataşma olmadı. Ermeni ve rum çocuklar, dilleri damaklarına yapışmış vaziyette geçip gittiler.

--------------------------------------------------------------------------

DÜŞMANIM ÇOK ŞU ANDA
İki yaşındaki Mustafa abisi Ahmet ile Selanik'in toprak sokağında gidiyordu. Şu temmuz sıcağında deniz kıyısı en iyi yerdi. Ege denizi, adaları çok olan prima bir yerdi. Görkemli bir dev, adadan adaya ayak basar, ayağını suya değdirmeden Girit'e ulaşırdı.
Ortaçağ kalığı zihniyete bel bağlamadan, özgün fikir üreten Selanik'in yıldız çocukları, atılım içindeydi. Aralarında tartışma oluyordu. Bugünkü konuşmaların odak noktası: Dünya dursa ne olurdu? Birkaç saattir süren fikir ayrılıkları neredeyse kavgaya dönüşecekti ki, Ahmet ile kardeşi Mustafa ufukta göründü. Çocuklar, bunlar Ahmet ve Mustafa. Olayı onlara anlatalım, onlar ne derse kabullenelim, düşüncesinde birleştiler.
Dünya dursa ne olur sorusuna Ahmet: Dünyadaki yaşam son bulur, dedi. Bak biz de öyle dedik, siz karşı çıktınız, diyenler sesini yükseltince tartışma giderek alevlendi. Bunun üzerine Ahmet, iki elini havaya kaldırıp teslim işareti çizdikten sonra herkes sustu. Ali şöyle dedi, Veli böyle dedi, demeyi bırakalım ve Mustafa'ya kulak verelim. Mustafa ne derse o olsun,  tamam mı, deyince herkes tamam dedi.
Ahmet: Mustafa dünya dursa ne olur? diye sordu.
Mustafa: Dünya durmaz, döner, dedi ve bütün ağızlar açık kaldı.

---------------------------------------------------------------------------

ATATÜRK'ÜN ÇOCUKLUĞU - ÇİĞDEM TOPLADIK
Bir kış günü sabahı saat 8 sularında Zübeyde Hanım uyanmıştı. Sağa-sola bakındı. Ali Rıza Bey derin uykudaydı. Gümrük memuru olduğu için, geç yatmıştı çünkü ertesi gün tatildi. Öğleden önce kalkmazdı. Zübeyde Hanım çocukların odasına yöneldi. İki yaşındaki Mustafa yatağında uyuyordu. Abileri Ahmet ve Ömer yataklarında yoktu. Beyninden vurulmuşa döndü. Kim, neden yavrularını annesinden ayırırdı? Bu durum inanılmaz bir vurdumduymazlık değil miydi? Kim, ne isterdi bir çocuktan? Diğer odaya baktı. Bahçeye çıktı. Sarışın, mavi gözlüm dediği , canları Ahmet ile Ömer ellerinde birer toprak tencere olduğu halde geliyordu. Oğulları yanına gelince Zübeyde Hanım sordu: Sabahın körü yatağınızda yoksunuz. Bu tencereler de neyin nesi? Bunların içinde ne var?
Ahmet: Anne, gece çiğ yağdı, biz de çiğdem topladık. Hani saksıdaki güllerim, sümbüllerim soluyor dediydin ya, biz de bu durumun önüne geçmek istedik.
Zübeyde Hanım'ın izin vermesiyle oğulları saksılara çiğdem döktü. Aradan günler geçtikçe solmaya yüz tutan güller, sümbüller canlandı, çiçek açtı.

-----------------------------------------------------------------

GÜVERCİN YAVRULARI
Ali Rıza Bey ile Zübeyde Hanım'ın oğulları Ahmet ile Ömer, Selanik'teki evlerinin bahçesinde geziniyordu. Bu bahçedeki ağaçlara nedense güvercinler daha çok konardı. İlkbaharın gelmesiyle birlikte güvercinler yumurtlar ve günler sonra yumurtadan yavrular çıkınca bunları besler, yavrular büyüdükten sonra yuvadan uçup giderdi. Ahmet ile Ömer bu durumu alkışlardı.
Yıl 1883. Ahmet 9, Ömer 8 yaşında. Bir ilkbahar sabahı. Ahmet sabah erkenden kuş cıvıltılarına uyandı. Kardeşi Ömer'i uyandırıp birlikte bahçeye çıktı. Günlerdir takip ettikleri güvercin yuvasındaki 4 yumurtadan 4 yavru güvercin dünyaya gelmişti. Anne ve baba güvercin yavrularına yiyecek bulmak için, uçup gitti. Aniden gökyüzünde bir kartal belirdi ve dönerek alçalarak yuvanın başına kondu. Bir kaç dakika sonra yuvada yavru kalmamıştı.
Ahmet ile Ömer bu durumu korku dolu gözlerle izledikten sonra eve kaçtı ve bahçe kapısını içeriden kilitledi. Tam doymayan kartal bahçe kapısına doğru hamle yaptı ve kapıya çarpıp yere düştü. Daha sonra uçup giden kartal bir daha oralarda görünmedi. 

------------------------------------------------------------------------

ATATÜRK'ÜN ÇOCUKLUĞU:  İYİ YÜREKLİ KIZ
Atatürk'ün ablası Fatma dört yaşındaydı. Bir bebeği vardı, onunla oynuyordu ama bu yetmiyordu. Canı çok sıkılıyordu.Mutfakta yemek pişiren annesinin yanına gitti. Anne, yanına geldim ama bana masal anlatmanı istemiyorum. Bana anlatacak bir hikayen var mı?
Annesi: Aman kızım, ne demek? Sen iste yeter ki benim masallar kadar anlatacak hikayelerim de pek çoktur. Bir adam varmış, insanları çok severmiş. Fakirlere yardım etmek istermiş ama cebinde parası yokmuş. Ah, bir param olsa da şu dünyada fakir kalmasa, diye düşünürmüş. Bu adam sonunda altmış dört yaşına girmiş. Ben en azından bir bu kadar daha yaşarım, dermiş.
Bir gün bu adam yol kenarından giderken, ilaç satan bir dükkanın önünden geçiyormuş. Orada çalışan tezgahtar on altı yaşlarında bir kızmış. Bu adama gülümsemiş ve selam vermiş. Adam da gülümsemiş ve kızın selamını almış. Aradan günler, aylar, yıllar geçmiş.

Bir gün bu adam dağda, bayırda gezerken bir sandık altın bulmuş. Sandığı sırtladığı gibi evine taşımış. Zaman içinde altınların bir kısmını harcamış. Kalanı son nefesini vermeden önce iyi yürekli kıza bağışlamış. İyi yürekli kız altınların kimden geldiğini anlayamamış ama yıllarla altınları harcamış. Köşklerde yaşamış.
Fatma: Anne, hikaye çok güzeldi, demiş. Mutfaktan çıkmış, odasına gitmiş. Acaba ben de günün birinde böyle bir sandık altın bulabilir miyim, diye düşüncelere dalmış.

--------------------------------------------------------------------------

ARKADAŞIM MUHAN   
Atatürk'ün abisi Ahmet 9 yaşındaydı. Selanik'te komşu kadınlar bir evde  toplanmıştı. Aralarında güncel olayları konuşuyor ve dedikodu yapıyordu. Evin oğlu Muhan, Ahmet ve bir arkadaşı ayrı odada akılları yettiğince devlet yönetimi üzerinde fikir üretiyor, yorum yapıyordu. Ahmet, bu gidişat kötüdür, sonuç karanlıktır. Mutlaka aydınlığa çıkılması gerekir, diye anlatırken, Muhan sözünü kesti: Senin aklın kesiyor da yöneticinin aklı kesmiyor mu? O kadar yardımcısı var. Bunlar boşa mı kürek çekiyor? dedi.
Ahmet: O ve onlar, bu durumu fark ediyordur ama önlemini almıyordur. Bu düzenin değişmesini istiyordur. Benim annem Türk ve ben yönetici olsam benim destekçim olurdu. Eğer annem fransız veya italyan olsa beni yanlış yönlendirirdi. Bilmem anlatabildim mi? dedi.

Ahmet sözlerini bitirdikten sonra kısa bir sessizlik oldu. Diğer arkadaşı Muhan'a lavabonun nerede olduğunu sordu. İkisi birlikte odadan çıktı. Ahmet yalnız kalmıştı. Muhan'ın üstüne oturduğu minder Ahmet'in ve arkadaşının minderinden daha büyüktü. Ahmet minderini bırakıp Muhan'ın minderine oturmak istedi. Minderi kaldırdığında altında kağıt para olduğunu gördü. Anında minderin üstüne oturdu ve içini bir korku kapladı. Bu para kaybolursa ve sonradan sen aldın derlerse,  ne yapardı? Korku dolu gözlerle hayata bakarken, iki arkadaşı az sonra geldi. Ahmet'in ağzını bıçak açmadı ve onlar gündelik konulardan konuştu. Daha sonra annesi Zübeyde Hanım odanın kapısını açıp, haydi Ahmet, gidiyoruz, dedi. Arkadaşları odadan çıkınca son bir kez minderin altına baktı. Para orada duruyordu. Gönül rahatlığı içinde odadan çıktı ve annesiyle birlikte eve doğru yürüdü.

--------------------------------------------------------------------

ATATÜRK'ÜN ÇOCUKLUĞU: GERÇEK BİR HİKAYE
Atatürk'ün ağabeyi Ahmet masalları sevmezdi. Bire bin katılarak anlatılan ve çocukların hayal dünyalarını olumsuz yönde etkileyen masallardan hoşlanmazdı. Devler ve cüceler, dünyada bir zamanlar yaşamışlardı. Sen on metrelik bir devi bir buçuk metre boyundaki Keloğlan'a rakip olarak gösteremezdin. Annesi Zübeyde Hanım mutfaktayken, Ahmet geldi: Anne, gerçekten yaşanmış bir hikaye biliyorsan anlat yoksa konuşmasak da olur. Ben burada sessizce oturur ve senin yemek yapmanı ilgiyle izlerim, dedi.

Annesi: Aman oğlum, sen iste, ben sana istemediğin kadar gerçekten yaşanmış hikaye anlatırım. Şu yaşadığımız zaman diliminde bir Mehmet Bey varmış. Bu Mehmet Bey'in buğday, arpa tarlaları, üzüm bağları, portakal, elma, armut bahçeleri bulunuyormuş. Hanımının adı Asiye'ymiş. Uzun boyluymuş. Asiye Hanım'ın da tarlaları çokmuş. Bunların Emin, Zehra, Remziye ve Recep adında dört çocuğu varmış.  Emin zaptiye ( polis ) olmuş. Evlenmiş, çocukları olmuş. Zehra da evlenmiş. Damat bey Nurettin çok hayırlı biriymiş! Zehra'nın babası ve annesi ile sohbeti koyulaştırmış. Babam benim, canım annem ile başlayan afralı tafralı konuşmalarıyla Mehmet Bey ve Asiye Hanım'dan tapuları birer birer almış. Bunun üzerine Nurettin tarlaları, bahçeleri satmış ve lokantalarda, gazinolarda herkese yemek ve içki ısmarlamış. Lokantaların önüne masa, sandalye koydurmuş. Ali gel, Veli gel diyerek evine, işine gideni yolundan döndürmüş. Onları beslemiş.

Aradan günler, aylar geçmiş. Paralar suyunu çekmiş. Mehmet Bey ve Asiye Hanım'ın elinde sadece bir buğday tarlası kalmış. Daha sonra bu damat İstanbul'a taşınmış. İki oğlu, bir kızı varmış. Ailesiyle birlikte uzun yıllar yaşamış. Sonradan hepsi aramızdan ayrılmış.
O son kalan buğday tarlasının ortasına ekilmediği bir yıl adamın biri bir ev yapmış. Tarla sahipliymiş. Mahkeme olmuş, kadıya gidilmiş. Adam, boş tarla, ne bileyim, sahipsiz sandım. Yeter ki evimi yıkmayın, demiş. Mahkeme uzamış, gitmiş. Aradan uzun yıllar geçmiş. Nice kadılar, hakimler gelmiş, geçmiş. Mehmet Bey ve Asiye Hanım bu dünyadan göçünce mirasçıları olan çocukları ve torunları mahkemeye çağrılır olmuş.
Ahmet: Anne, öyle bir hikaye anlattın ki benim dünyamı değiştirdin. Bambaşka bir Ahmet oldum. Şu an kendimi yüz yaşında hissediyorum. Yüz yıl daha yaşar mıyım, bilinmez. Sen böyle hikayeler aklına geldikçe bana anlat. Ben ilgimi senden esirgemem.

SON

Atatürk'ün Çocukluğu - Ezgi Yayınları - Yayın Yılı: Aralık 1994


#32
Gemlik iş rehberi / Doğrudan satış yapmanın kolayl...
Son İleti Gönderen Ykuşağı - Nis 11, 2023, 03:08 ÖS
Arkadaşalr doğruda satış iişiyle çok geç tanıştım.Satıcı müşteriye anlatıyor,tanıtıyor zor geliyordu bunların yapıldığını dinlemek. ama ta ki Bi arkadaşum bu olayı bana yapana kadar. Bu kadar kolay bir yöntemle çalışmak ön yargılarımı yıktı. Onun calıstığı Kyani & amare markası ile iş ortaklığı yaptık ilk aydan ürünlerim de geldi önce kendim denedim.baktım güzel faydalı bir ürün deneyimlerini de öne sürerek başladım satış yapma önce eş dost derken şimdi dostumun dostuna kadar ilerledğmm
#33
Gemlik iş arıyorum / hem fiziksel hem mental birleş...
Son İleti Gönderen Ykuşağı - Nis 06, 2023, 03:36 ÖS

Selamlar arkadaşlar yıllardı doğrudan sayış konusunda bir çok markayla çalışan gri olarak bu sektörör de bence emeklerininizin karşılığını alabildiğiniz tek şirketlerden hem ürünlerinin organik olmasıyla hemde sağlıklı düzenli beslenme konusunda insanlara yardımcı olarak bir çok insanın ihtiyacı olduğu için satışlar konusunda gayet keyfilliyim
#34
Gemlik iş rehberi / kas kütlenizi arttıracak öneri
Son İleti Gönderen Ykuşağı - Mar 23, 2023, 11:21 ÖÖ
 Öncelikle böyle bi takviye kullanmanız kas miktarınız arttıkça harcadığınız kalori miktarı da artacaktır. kas kütlenizi artırmak için protein tüketimini de artırmanız gerekir bu konuda örneğin Kyani & Amare markasının origin veya fit20 gibi ürünleri ile destekleyebilirsiniz.
#35
ATATÜRK / Ya Atatürk Olmasaydı? - Serdar...
Son İleti Gönderen Serdar102 - Mar 02, 2023, 09:33 ÖS


YA ATATÜRK OLMASAYDI?
Anadolu'da kilise çanları çalardı
Etnik azınlık Türkler, bundan rahatsız olurdu
Camiler kiliseye çevrilirdi
Ezan sesi duyulmazdı.
-            *            *            *
Papazlar, hayata yön verirdi
Krallara taç giydirirdi
Beşe bölünen Anadolu'da
Beş krallık hüküm sürerdi.
-            *            *            *
İngiliz, Fransız, İtalyan
Anzak ve Yunan Krallığı
Anzaklar kimdir derseniz
İngilizler tarafından
Çanakkale'ye getirilen
Avustralya yerlileri.
-            *            *            *
Ey şimdiki zamanda yaşayan insan,
Sen hayatta olmazdın
Baban, annen var olmazdı
Onlar bu dünyaya gelmezdi
Seni dünyaya getirmek için,
Geleceği ezmezdi.
*            *            *            *
Atatürk ilkeleri ve devrimleri
Işığında yolunu aydınlat
Sana başka önder gerekmez
Tek önderin Atatürk olmalı.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım

-------------------------------

ATATÜRK GİBİ OLMAK
Halktan yana olmak
Halkla birlikte olmak
Yanlış kararlar alıp
Halkın nefretini kazanmamak.
* * * *
Öz güven sahibi olmak
Halka güvenmek
Halkın istemediği bir durumun
Yaşanmasına asla izin vermemek.
* * * *
Atatürk gibi olmak
Savaşta ve barışta
Halkın canını
Kendi canından üstün saymak.
* * * *
Atatürk gibi olmak
Bir tek vatandaşının canına
Kefil olmak
Vatandaşını koruyamıyorsan
Görevini bırakmak.
* * * *
Atatürk gibi olmak
Tarımda ve hayvancılıkta
Anadolu'nun ve Trakya'nın
Dünyada ön sıralarda olmasını sağlamak.
* * * *
Yönetimine geldiğin
Dünya durdukça var olacak
Türkiye Cumhuriyeti'nin
İleri gitmesini sağlamak.
* * * *
Atatürk, Atatürk demek
Atatürk ilke ve devrimleri
Işığında yolunu aydınlatmak
Başka her yolun karanlık
Olduğunun farkına varmak.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım

------------------------------

TÜRK DEVRİMİ
Devrim, karanlığın yok olması
Aydınlığın başlamasıdır
Devrim, yeniliklere ayak uydurmak
Çağdaşlaşmak, medenileşmektir.
*            *            *             *
Yüzyıllar ötesinde kalmış fikirler
Zamanla geçerliliğini kaybeder
Yeni düşünceler ortaya çıkar
Bu değişim sonsuza dek sürer.
*            *            *             *
Büyük Vatan Şairi Namık Kemal
Millete hizmet yolundan asla vazgeçmedi
Magosa zindanlarında bile
Vatana hizmetten bahsetti.
*            *            *             *
1840-1888 yılları arasında
Dünyadan bir Namık Kemal geçti
Atatürk, lise yıllarında Namık Kemal'in
Fikirleri beni çok etkilemiştir, dedi.
*            *            *             *
Atatürk'e göre, Türkiye Cumhuriyeti
Sınırları içinde yaşayan herkes Türk'tür.
Bu cumhuriyette yaşayanlar
Türklüğüyle övünmelidir.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım

-----------------------------

DEVRİM ATEŞİ VE ATATÜRKÇÜLÜK
Dünya Halkları' nın kardeşliği için,
Çalışan devrimciler,
İnsanlığın geleceğine ışık tutan,
Kültür yolunu aydınlatan,
Baskıdan, zorbalıktan uzak,
İnsan yaşantısına karışılmaz,
Bilinci üstüne kurulan,
Atatürkçü fikir ve düşünce sistemi.
*                *                *                *
Bir arkadaşımla akşamdan başlayan,
Sabaha kadar süren konuşmalarda,
İlk zamanlar beni sessizce dinleyen,
Ayakkabı tamircisi arkadaşımın,
Gecenin bir vakti aniden beliriveren
Çakmak çakmak bakışları:
Yediğime, içtiğime kimse karışamaz.
Bu konuda teklif bile sunulamaz,
Dediğini unutamadım.
*                *                *                *
Kırtasiye dükkanımın yanına
Tamirci dükkanı açtığında,
Hayatın akışına kapılıp,
Savrulup gitme durumu vardı.
Zamanla gerçekleri öğrendi, bilinçlendi.
Araştırdı, anlattıklarımın doğruluğuna inandı.
Atatürk, en büyük devrimcidir, dedi. 
Devrimciliğin önde gelen savunucusu oldu.
Sonraki konuşmalarda bir ben söyledim, bir o anlattı.
Anlattıklarıyla kültür yolunu aydınlattı.
*                *                *                *
Aradan 5 yıl geçti.
Arkadaş, o dükkandan taşındı.
Ben anılardan rahatsız oldum.
Ayları gün diye hesap ettim.
Ben de dükkanımdan taşındım.
*                *                *                *
Sonradan görüşmemiz devam etti.
Genelde ben arkadaşı yeni dükkanında rahatsız ettim.
Akşamdan sabaha konuşmamız devam etti.
Engelleri yıktık, kötüleri cezalandırdık.
*                *                *                *
1994-95-96 yıllarında İstanbul'a gittim.
Yayınevleri beni pas geçti.
İngiliz, fransız olsan,
Hikayelerini kitap olarak basardık.
Türk'sün, yazdıklarını çöpe at dediler.         
*                *                 *                *
3-Eylül-1997 yılında Ayla ile evlendim.
38 yaşındaydım, internet böylesine yaygın değildi.
1999 yılında oğlum Serkan dünyaya geldi.
Birkaç ay sonra tamirci evime geldi.
Araba almış, yanında 4 işçi çalıştırıyormuş.
Bankada param var, iki katlı villa aldım, dedi.
Nasıl böyle zengin oldun, dedim.
Hep senin anlattıkların,
Soruları cevapladım, olayı çözdüm, dedi.
*                *                *                *
Ben soruların cevabını bulamadım.
Babam öğretmendi, zor geçiniyordu.
Ben şimdi zar-zor geçiniyorum.
Ben devrimciyim ve Atatürkçü kalmak istiyorum.
*                *                *                *
Neden bunları yazıyorum?
Önemli olan, insanlığın geleceği.
Hiçbir canlı isteyerek dünyaya gelmez.
Milliyetini, dinini seçme şansı yoktur.
Bütün dinler, taraftarına cennet vaat eder.
Her din kendi dininin en üstün olduğunu öne sürer.
*                *                *                *
Şu son 3 yıldır sadece Atatürk Şiirleri yazıyorum.
Kıyısından, köşesinden olaya girmek zorundayım.
Bazı konularda yapılan hataları onarmak zorundayım.
İnsanlığın geleceği üstüne yapılan kurgunun ayarını yapmak zorundayım.
Bu fikirleri yüzlerce, binlerce insana ulaştırmak zorundayım.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım    4-8-2020




#36
ATATÜRK / Bir Mustafa Kemal Yaratmak - ...
Son İleti Gönderen Serdar102 - Mar 02, 2023, 09:22 ÖS

BİR MUSTAFA KEMAL YARATMAK
Gerçeğinin tıpatıp benzeri
Beyni akıl dolu, oldukça zeki
Yaşadığı çağın çok ilerisinde
Dünya durdukça ışığıyla
Evreni aydınlatacak
Bir Mustafa Kemal yaratmak.
*            *            *            *
Yurduna saldıran düşmanlara karşı koyan
Biz bu sınırlar içinde özgür ve
Bağımsız yaşamak istiyoruz diyen
Kurtuluş Savaşı'nı başlatan
Onca yokluğun arasında kaybolmayan
Türkiye Cumhuriyeti'ni yoktan var eden
Savaş meydanlarının yenilmez armadası
Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük komutanı olan
Bir Mustafa Kemal yaratmak.
*            *            *            *
Bir kurtarıcı olarak Çanakkale'ye gelmek
İngiliz ve Fransız savaş gemilerinden ziyade
Bir buçuk yıl acımasız doğa koşullarıyla ve
Karla, kışla mücadele etmek
Tabancasından çıkan tek bir kurşunun izini sürmek
Düşman gemilerini Çanakkale'nin
Karanlık sularına gömmeden
Yağmur ve kar bulutlarını
Paramparça eden
Bir Mustafa Kemal yaratmak.
*            *            *            *
Kağıt önümde,  kalem elimde
Yeni bir şey yok dünümde, bugünümde
Aydınlık yarınlar vardır geleceğimde
Adım Serdar Yıldırım der, coşar, çağlarım.

SON

----------------------------------

DÜNYADAN BİR MUSTAFA KEMAL GEÇTİ
Toprakları işgal edilmiş bir vatan
Bağrına hançer dayamış olan düşmana çatan
Özgürlük yolunda inanılmaz adımlar atan
Düşmanın yüz tanesini bir kurşuna satan.
*                *               *                *
Başka milletlere boyun eğmeyi reddeden
Bunun için, sessiz kalmayan, isyan eden
Sekiz yıl boyunca cepheden cepheye giden
Anadolu'nun boşluğunda düşmanı mahveden.
*                *               *                *
Ey Kurtuluş Savaşı'nın yenilmez armadası
Ey dünyanın gelmiş geçmiş en büyük komutanı
Ey Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı
Tarih senden yana, bunu fazlasıyla hak ediyorsun.
*                *               *                *
Dünyadan bir Mustafa Kemal geldi, geçti
Bu dünyada yaşamayı herkesten çok hak ediyordu
Mümkün olsa yaşamımdan on yılımı uğruna feda ederdim
İnanın Anadolu şu anda bambaşka bir kimliğe bürünürdü.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım 

----------------------------------------------

MUSTAFA KEMAL: SAVAŞTA VE BARIŞTA DEVRİM   
Devrim yaparsın savaş meydanlarında
Girdiğin her savaşı kazanırsın
Tarih yazarsın Mustafa Kemal gibi
Mustafa Kemal Atatürk gibi.
 *      *        *        *
Tarih kitaplarının yazdığı
Savaş kahramanları
Başka bir ülkenin sınırını geçenlerdir
Onlar oraları fethederler.
 *      *        *        *
Mustafa Kemal onlara benzemez
Yurdunu istila eden düşmanlara karşı koyar
Arada dağlar kadar değil,
Çağlar kadar fark vardır
Fikirleriyle, düşünceleriyle orta çağ karanlığını yok etmiştir
Atatürk Çağı başlamıştır.
 *      *        *        *
Atatürk Çağı hiç bitmeyecektir
Dünya durdukça var olacaktır
Dünya sonsuza kadar var olacağına göre
Atatürk hep en önde, hep zirvededir.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım

--------------------------------------------------------

ATATÜRK GİBİ OLMAYA ÇALIŞMAK
Atatürk, dünyanın gelmiş, geçmiş
En büyük insanı
O, bir önder, lider.
Yurduna saldıran düşmanlara karşı koyan
Askeriyle omuz omuza savaşan
Düşmana geçit vermeyen
Vatanı için, canını tehlikeye
Atmaktan çekinmeyen
Bir özgürlük sevdalısı.
*           *            *            *
Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran
Tarihe ismini altın harflerle yazdıran
En kült düşüncenin bile görmezden gelemeyeceği
Bir bağımsızlık sevdalısı.
*           *            *            *
Başkalarına zarar vermemek şartıyla
İstenilen hayatın yaşanabileceği
Yenilene, içilene karışılmayan
Düşüncenin özgür olarak
İnsan beyninde şekillendiği
İnsana hayat veren öz güvenin
Sevgi ve barışta kesiştiği
Mutlaka  savaş olacaksa
Bunun bilim ve teknolojide
İleri gitmek için, yapılacağı
Bir üstün güç sevdası.
*           *            *            *
İnsanoğlu bir milyar yıldır dünyada var
Bu bir milyon yıl olarak kabul görür
Yine de tarih on beş - yirmi bin yıla
Sığdırılmaya çalışılır.
Bu durum insanlar tarafından kabul gördükçe
İnsanın atasını tanıması zor olur.
*           *            *            *
Atatürk'ü sevelim
Devrimlerine sahip çıkalım
Dünyada yirmi dört tane İslam Ülkesi var.
Bunun yirmi üç tanesi iç çatışma ve
Karışıklık içinde.
*           *            *            *
Atatürk, Atatürk diyelim
Güzelim Cumhuriyetimizi
Dış güçlere teslim etmeyelim
Özgür ve bağımsız yaşayalım
Atatürk ilke ve devrimlerinden ayrılmayalım.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım

------------------------------------------------------

ATATÜRK BİR DEHA
Deha, çağının çok ilerisinde
Fikirlerle donanmış demektir
Deha, özgür ve bağımsızdır
Tarz yaratır ve bu tarzı
İnsanlığın yararına kullanır.
*        *        *        *
İnsanlığa yararı olsun diye
Ortaya atılan fikirler
Anında herkes tarafından
Kabul görmez.
*        *        *        *
Orta çağ karanlığında yaşayanlar,
Yaşadığı çağdan ayrılmak istemez
İlerici fikirleri kabul etmez
Kendisi gibi gerici olmayanların
Önünü kesmeye çalışır.
*        *        *        *
Cumhuriyet ilan edildikten sonra
Atatürk: Asıl savaşımız bundan sonra başlıyor, demiştir.
O'nun devrimlerine
En yakın arkadaşlarından karşı çıkanlar oldu.
*        *        *        *
Ben maaşımı padişahtan alıyordum
Şimdi maaşımı kimden alacağım, diyenler
İstanbul'da her gün binlerce kişiye
Mustafa Kemal, Samsun'a çıktı
Anadolu'ya gidelim,
Kurtuluş Savaşı'nı başlatalım, diyenler.
*        *        *        *
Aradan zaman geçtikçe
Anadolu karanlıktan kurtuldukça
Kültür, Anadolu'yu aydınlattıkça
Ülkeyi terk edenler oldu.
*        *        *        *
Bunlardan, Atatürk aramızdan ayrıldıktan sonra
Mustafa Kemal haklıymış, deyip
Geri dönenler oldu.
Aralarından milletvekili seçilenler oldu.
*        *        *        *
Atatürk hakkında araştırma yapalım
Gerçekleri öğrenelim
Kendimiz bir tarz yaratalım
Atatürkçü olalım.
*        *        *        *
İnsanoğlu beyninden prangaları söküp atarsa
En yüceye, en büyüğe ulaşır
Benim de, büyüğüm de
Yabancı güce boyun eğme
Sen Türk'sün, Türk olduğunu unutma.
*        *        *        *
En büyük Türk Atatürk de
O'nun izinden git
Başka her türlü yol
Senin için, çıkmaz yol.

SON

Yazan. Serdar Yıldırım

#37
ATATÜRK / Mustafa Kemal Çanakkale'de - S...
Son İleti Gönderen Serdar102 - Mar 02, 2023, 08:33 ÖS

MUSTAFA KEMAL ÇANAKKALE'DE
Mustafa Kemal, Çanakkale'ye geldiği zaman
Bombalar sağda, solda patlıyordu
İngiliz gemileri 
Dakikada 60 bomba atan toplarıyla
Siperlere nefes aldırmıyordu.
*          *         *          *
O anda bir aslan kükremesi duyuldu
Bu ülke sahipsiz değil diyordu
Bizden sonrası karanlık diyordu
Hücum diyordu, korkmayalım diyordu.
*          *         *          *
Anzaklar, sabaha karşı
Çanakkale'ye çıkartma yapıyordu
Sabahın 4 buçuğunda
Onları orada bekleyenler vardı
Sağ elinde şimşek, sol elinde yıldırım
Sağ elinde kılıç, sol elinde tabanca
Sağ elinde Anadolu, sol elinde Trakya
Mustafa Kemal ve Türk Askeri
Aç, tasır, savaştılar, yenilmediler
Yendiler, zafer kazandılar.
*          *         *          *
Karanlık varsa aydınlığa koşacaksın
Aydınlıktaysan karanlıktan korkmayacaksın
Kötüden, zalimden kaçmayacaksın
Özgürlüğün için, savaşacaksın
Sessiz durursan, yerinde oturursan
Zalimin zulmüne dur demezsen
Beynindeki prangaları söküp atmazsan
Gelecek yıllar sana acımaz.
*          *         *          *
Haydi, benim de, ben liderim de
Lider olmak için, çaba sarf et
En önde sen ol, en önde sen koş
Türk Halkı'nın peşinden geldiğini göreceksin.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım

------------------------------------
 
CUMHURİYET DEĞİRMENİ
Metresine kadar, santimetresine kadar,
Bilimle, bilgiyle, kültürle inşa etti,
Atatürk, bu Türkiye Cumhuriyeti'ni.
Sonsuza kadar muzaffer olacaktır.
*                *                *                *
Cumhuriyet Değirmeni kurulduğu günden beri
Buğday, arpa, mısır öğütüp un haline getirdi.
Cumhuriyete karşı çıkanlar, değirmenin çarkları arasında eridi.
Bunlar kimdi? Adını hatırlayan var mı?
*                *                *                *
Kurtuluş Savaşı'nı kazanınca, dünya Atatürk'ü örnek aldı.
Baskı altındaki milletler ayaklandı.
Mustafa Kemal başardı, biz de başarırız, dediler.
Hindistan'da ingilizlere karşı Mahatma Gandi ayaklandı.
Bu vatan bizim, defolun gidin, dedi.
*                *                *                *
Devletlerin kurucu bir devlet başkanı olur.
Halkını esir etmek isteyen dış güçlere karşı savaşır.
Galip gelir, devlet kurar, heykelleri dikilir.
Bu dünyada böyledir.
Yeni kurulan hükümetler heykelleri yıkmaya çalışmaz.
Kurucuyu önder kabul eder ve ülkeyi ileri götürür.
Halkın refah seviyesini yükseltir.
*                *                *                *
Türkiye Cumhuriyeti'nde ne yöneticiler geldi, geçti.
Bunların çoğunun adını hatırlayan olmaz.
Atatürk halkını aldatmadı, halkın güven kaynağıydı.
Dünya durdukça adı kalplerden silinmeyecektir.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım 

--------------------------------------------------------------

BAŞKOMUTAN ATATÜRK
Atatürk'ü sevesim geldi.
Karşımda göresim geldi.
Düşmanlarını üzesim geldi.
Kurtuluş Savaşı'nı anlatasım geldi.
*              *               *               *
Karanlıkta mavi iki ışık belirdi.
O iki ışık Atatürk'ün gözleriydi.
Beni bu konuda harekete geçiren,
Atatürk'ün tarihi sözleriydi.
*              *               *               *
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde
Yaşayanlar, Atatürk'ü sevmek zorundadır.
Ekmeğini bu sınırlar içinde kazananlar
Atatürk'e saygı duymak zorundadır.
*              *               *               *
Atatürk, Kurtuluş Savaşı zamanında
Sekiz yıl ailesinden uzak kaldı.
Ey Atatürk'ü sevmeyen şahıs,
Bu vatan için, bu bayrak için,
Ailenden sekiz yıl uzak kalır mısın?
*              *               *               *
Trablusgarp ve Bingazi'de
İtalyan Ordusu'yla savaşırken.
Anafartalarda, Conkbayırı'nda
Çanakkale Destanı'nı yazarken
Göze göz, dişe diş
Göğüs göğüse çarpışırken,
Mustafa Kemal hücum diyordu.
Sağ elinde kılıcı, sol elinde tabancası
İleri atılıyordu.
*              *               *               *
Atatürk uzun süren savaşlar sonunda,
Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdu.
Fabrikalar açtı, yollar, köprüler yaptırdı.
Ülkeyi dünya devletleri arasında
Ön sıralara yükseltti.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım

-------------------------------

ATATÜRK İLKELERİ
İnsanlar, zor durumdaysa
Çaresizlik içinde kıvranıyorsa
Bir çıkar yol bulunamıyorsa
Mutlaka karanlık aydınlatılacaksa
Halkçılık ilkesini kullanmalısın.
*            *            *            *
İnsanlar, fikir anlaşmazlığındaysa
Kargaşa yüzyıllardır sürüyorsa
Bir çıkar yol bulunamıyorsa
Mutlaka fikirler düzenlenecekse
Laiklik ilkesini kullanmalısın.
*            *            *            *
İnsanlar, yönetimde sıkıntıdaysa
Her ağızdan bir ses çıkıyorsa
Bir çıkar yol bulunamıyorsa
Mutlaka yöneteni halk belirleyecekse
Cumhuriyetçilik ilkesini kullanmalısın.
*            *            *            *
İnsanlar, seçtiğine güvendiyse
Seçilen halktan uzaklaşmışsa
Bir çıkar yol bulunamıyorsa
Mutlaka halk önemsenecekse
Devletçilik ilkesini kullanmalısın.
*            *            *            *
İnsanlar, giyimde özensizse
Çağdaş çizgi dışındaysa
Bir çıkar yol bulunamıyorsa
Mutlaka uygarlık yakalanacaksa
Milliyetçilik ilkesini kullanmalısın.
*            *            *            *
İnsanlar, fikirde tekdüzeyse
Hür düşünceye karşı çıkılıyorsa
Bir çıkar yol bulunamıyorsa
Mutlaka reform gerçekleştirilecekse
Devrimcilik ilkesini kullanmalısın.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım

------------------------------

TAARRUZ KEMAL 
Siz Avustralya yerlileri
İngilizler tarafından Anadolu'ya yönlendirilen
Türkler, boyun eğmedi, diyen
İngilizlerin esiri.
*       *        *        *
Siz özgür ve mutlu yaşıyordunuz
Hayattan bambaşka bir gelecek umuyordunuz
Hayat, sizin bir kilonuzu bir pula satmadı
Özgür bedenlerinizi  yetmiş kiloluk bir İngiliz'e esir etti.
*       *        *        *
Kitaplar yazar, gazeteler yazardı
Anadolu' da bir Taarruz Kemal var derdi
Haksızlığa boyun eğmez, derdi
Yenilmez yener, ezilmez, ezer de geçer derdi.
*       *        *        *
Taarruz Kemal, Anadolu'yu yurt olarak benimsemiş
Sınırları çizmiş, biz bu sınırlar içinde
Özgür ve bağımsız yaşamaktan başka bir şey istemiyoruz, demiş.
Siz şimdi aldatan İngiliz'e mi inansanız
Yoksa kahramanca savaşan Taarruz Kemal'e mi inansanız?
*       *        *        *
İngiliz sizi zorladı, gemilere bindirdi,
Hedef Çanakkale'dir dedi.
Taarruz Kemal yok artık, dedi.
Göğsüne gelen bir kurşunla layığını buldu, dedi.
*       *        *        *
Siz havanızı basarak, naralar atarak,
Anzak Koyu' ndan Anadolu' ya ayak bastınız
Anadolu insanı bizden korksun, dediniz
Katliamlar yapmaya hazırdınız.
*       *        *        *
Türk Ordusu' nun başında
Alman komutanlar vardı
Bunlar Türk Ordusu'nu geri çekerek
Rahatça çıkartma yapmanıza izin verdi.
 *       *        *        *
Aradan bir gün geçti
Taarruz Kemal geldi, dediler
Almanlar, bütün cephelerin komutanlığını
Taarruz Kemal'e bıraktı, dediler.
 *       *        *        *
Size bir bezginlik çöktü
Bu yenilmez, bizi perişan eder dediniz
İngiliz Komutan çok uğraştı
Bu Kemal o Kemal değil, dedi.
 *       *        *        *
Mustafa Kemal Çanakkale' ye geldi
Türk Ordusu'nu düzene soktu
Oralarda saklanacak yer bulamadınız
Birçoklarınız gemilere binip, kaçtınız.

SON
 
Yazan: Serdar Yıldırım

-------------------------------

MAVİ ATEŞ
Deniz altında kalmış dağ patlar
Bunun sonunda volkanik ada oluşur
Baskı altında kalmış Türk patlar
Bunun sonunda Türkiye Cumhuriyeti oluşur.
*                *                *                 *
Evren milyarlarca yıl önce
Büyük patlama sonucu oluşur
Galaksiler meydana gelir
Galaksiler, yüz milyonlarca yıldız içerir.
*                *                *                 *
Bunlardan sadece birisi
Samanyolu Galaksisi
Benim de içinde yaşadığım
Güneş sistemini barındırır.
*                *                *                 *
Bizim güneş sistemimizde
Dokuz gezegen vardır
Bu gezegenlerden biri de
Sevgili dünyamızdır.
*                *                *                 *
Dünyada yaşayan insanlar
Kendiliklerinden bir şeyler icat ettiler
İnsanların fikir ve düşüncelerine
Birtakım kısıtlamalar, baskılar koydular.
*                *                *                 *
Adına öğreti dediler
Yaşantı dediler
Halkları birbirine
Düşman ettiler.
*                *                *                 *
Kim neye inanırsa inansın
Benim gibi düşüneceksin diyemezsin
Belki yanlışta olan sensin
Değişik düşüneni anlamaya çalışmalısın.
*                *                *                 *
İnsanı insan yapan özellik
Canlıların yaşamına saygı duymaktır
Canlılara sevecen davranıp
İnsan olduğunu unutmamaktır.
*                *                *                 *
Büyük bir ordu hazırlamakla
Ülkelerin sınırını geçmekle
O ülkeyi fethetmeye çalışmakla
Sorunları çözemezsin.
*                *                *                 *
Bak Mustafa Kemal Atatürk
Vatan savunması hariç
Savaş bir cinayettir, demiş
Savaşmayalım artık.
*                *                *                 *
Atatürk demişse doğrudur
İnsanlar savaştan kaçınmalı
Dünya durdukça
Barış içinde yaşamalı.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım




#38
Tavsiye et / Alıştırma biberonları
Son İleti Gönderen Ykuşağı - Şub 28, 2023, 11:09 ÖÖ
Kızlar tomme tipppee nin biberon bardaklarını gördünüz müüüü çok güzel gerçekten aldığımdan beri bebeğim kendisi tutmaya çalışıyor tutumu ergonomik yapıda olmasından kaynaklı sanırım heyecanlanıyor filan:)) ufak ufak alıştırıyorum bende bu sayede, sizinkiler nasıl kaç aylıklar tutabiliyorlar mı biberonlarını filan ?
#39
Satılık Domain / Ynt: PREMIUM DOMAINS FOR SALE!...
Son İleti Gönderen gemeng - Şub 28, 2023, 09:53 ÖÖ
RAP.OOO DOMAIN HAS BEEN SOLD!
CUB.PW DOMAIN HAS BEEN SOLD!


Check out other cheap domains before it's too late!


OUR PREMIUM DOMAINS FOR SALE:
AHA.OOO - ARE.OOO - OLD.OOO - YEN.PW - OLE.PW - RUM.PW - UNG.ONE
#40
Tavsiye et / Desteklerim kurumlara ve afet ...
Son İleti Gönderen Ykuşağı - Şub 17, 2023, 05:52 ÖS

Depremin bizlere yeniden hatırlattığı hakikat, hiç bir şeyin sahibi biz değiliz. Onca acı kayıptan sonra hayatlarımıza dönmek için neler yapmalıyız kısmında çok zorlansam da  yardımlaşarak mental gücümü sağlamaya çalışıyorum. Ki iş ortağı olduğum Kyani & Amare depremzedeleri yalnız bırakmadıklarını ve 2023 senesini yardımlaşma yılı olarak ilan etiiğini ve bu konuda da kariyer atlayan iş ortaklarının hediyeleri onlar adına yapılan bağışlar olarak gerçekleştireceklerini duyunca çalıştığım firma adına mutlu oldum. Desteklerimizi kurumlara ve afet bölgelerine eksik etmeyelim.