+Metallica Şarkı sözleri (çeviri)+

Başlatan phaidon, Eyl 23, 2007, 09:05 ÖS

« önceki - sonraki »

phaidon

Fade To Black


Life it seems, will fade away
yaşam öyle görünüyor ki solacak

Drifting further every day
gün be gün uzaklaşarak

Getting lost within myself
içimde kaybolarak

Nothing matters no one else
hiçbir şey önemli değil , hiç kimse

I have lost the will to live
yaşama isteğimi yitirdim

Simply nothing more to give
kalmadı verecek şeyim

There is nothing more for me
benim için dahası yok

Need the end to set me free
beni özgür kılacak sona ihtiyacım var

Things are not what they used to be
hiçbir şey eskisi gibi değil

Missing one inside of me
içimden bir şeyler kaybolup gidiyor

Deathly lost, this can't be real
ölümcül kayıp , gerçek olamaz bu

Cannot stand this hell I feel
hissettiğim cehenneme dayanamıyorum

Emptiness is filling me
boşluk dolduruyor içimi

To the point of agony
keder noktasına dek

Growing darkness taking dawn
büyüyen karanlık yutuyor şafağı

I was me, but now he's gone
ben bendim , ama o gitti şimdi

No one but me can save myself, but it's too late
sadece ben kurtarabilirim kendimi , ama çok geç

Now I can't think, think why I should even try
düşünemiyorum artık niçin denemem gerektiğini bile

Yesterday seems as though it never existed
dün hiç olmamış gibi görünüyor

Death Greets me warm, now I will just say goodbye
ölüm sıcak karşılıyor beni , sadece elveda diyeceğim şimdi

Mama Said


Mama, she has taught me well
Annem, beni iyi eğitti

Told me when I was young
Gençken bana anlattı:

"Son, your life's an open book
"Oğlum,hayatın açık bir kitap

Don't close it 'fore its done"
Bitene kadar kapatma"

"The brightest flame burns quickest"
"En parlak alev en erken yanar"

That's what I heard her say
Bu onun söylediklerinden duyduklarım

A son's heart sowed to mother
Bir oğulun kalbi anneye bağlıdır

But I must find my way
Fakat yolumu bulmalıyım

Let my heart go
Kalbimin gitmesine izin ver

Let your son grow
Oğlunun büyümesine izin ver

Mama, let my heart go
Anne, kalbimin gitmesine izin ver

Let this heart be still
Bu kalbin sakinleşmesini sağla

Yeah, still
Evet, sakinleşmesini

Rebel, my new last name
Asi, yeni soy adım

Wild blood in my veins
Vahşi kan damarlarımda

Apron strings around my neck
Önlük boynumun etrafından çıkıyor

The mark that still remains
Halen kalan bir iz

Left home at an early age
Evi erken bir yaşta terkettim

Of what I heard was wrong
Duyduklarım yanlıştı

I never asked forgiveness
Hiç bağışlanmayı istemedim

But what is said is done
Ama söylenen yapılandır

Let my heart go
Kalbimin gitmesine izin ver

Let your son grow
Oğlunun büyümesine izin ver

Mama, let my heart go
Anne, kalbimin gitmesine izin ver

Let this heart be still
Bu kalbin sakinleşmesini sağla

Never I ask of you
Hiç seni sormadım

But never I gave
Ama hiç vermedim

But you gave me your emptiness that I'll take to my grave
Ama sen bana mezarıma götüreceğim boşluğunu verdin

Never I ask of you
Hiç seni sormadım

But never I gave
Ama hiç vermedim

But you gave me your emptiness that I'll take to my grave
Ama sen bana mezarıma götüreceğim boşluğunu verdin

So let this heart be still
Bu yüzden, bu kalbin sakinleşmesini sağla

Mama, now I'm coming home
Anne, şimdi eve geliyorum

I'm not all you wished of me
Benden istediğin değilim

A mother's love for her son
Bir annenin oğluna sevgisi

Spoken, help me be
konuşulmuş, olmamda yardım et

I took your love for granted
Senin sevgini kanıksadım

And all the things you said to me
Ve bana tüm söylediklerini de

I need your arms to welcome me
Beni karşılaması için kollarına ihtiyacım var

But, cold stone all I see
Ama tüm gördüğüm soğuk kaya

Let my heart go
Kalbimin gitmesine izin ver

Let your son grow
Oğlunun büyümesine izin ver

Mama, let my heart go
Anne, kalbimin gitmesine izin ver

Let this heart be still
Bu kalbin sakinleşmesini sağla

Let my heart go
Kalbimin gitmesine izin ver

Mama, let my heart go
Anne, kalbimin gitmesine izin ver

ou never let my heart go
Hiç kalbimin gitmesine izin vermedin

So let this heart be still
Bu yüzden, bu kalbin sakinleşmesini sağla

Never I ask of you
Hiç seni sormadım

But never I gave
Ama hiç vermedim de

But you gave me your emptiness that I'll take to my grave
Ama sen bana mezarıma götüreceğim boşluğunu verdin

Never I ask of you
Hiç seni sormadım

But never I gave
Ama hiç vermedim de

But you gave me your emptiness that I'll take to my grave
Ama sen bana mezarıma götüreceğim boşluğunu verdin

Let this heart be still
Bu kalbin sakinleşmesini sağla

Nothing Else Matters


So close no matter how far
Ne kadar uzak olsak da çok yakınız

Couldn't be much more from the heart
Daha yürekten olamazdım

Forever trusting who we are
Daima kim olduğumuza güveniyorum

And nothing else matters
Ve başka hiçbir şey önemli değil

Never opened myself this way
Kendimi hiç bu şekilde açmamıştım

Life is ours, we live it our way
Hayat bizim, onu bildiğimiz gibi yaşıyoruz

All these words I don't just say
Tüm bu sözleri söylemiş olmak için söylemiyorum

And nothing else matters
Ve başka hiçbir şey önemli değil

Trust I seek and I find in you
Güveni sende arıyor ve buluyorum

Every day for us something new
Her gün bizim için yeni bir şey

Open mind for a different view
Farklı bir görüşe açık bir zihin

And nothing else matters
Ve başka hiçbir şey önemli değil

Never cared for what they do
Ne yaptıklarını hiç umursamadım

Never cared for what they know
Ne bildiklerini hiç umursamadım

But I know
Ama biliyorum

So close no matter how far
Ne kadar uzak olsak da çok yakınız

Couldn't be much more from the heart
Daha yürekten olamazdım

Forever trusting who we are
Daima kim olduğumuza güveniyorum

And nothing else matters
Ve başka hiçbir şey önemli değil

Never cared for what they do
Ne yaptıklarını hiç umursamadım

Never cared for what they know
Ne bildiklerini hiç umursamadım

But I know
Ama biliyorum

Never opened myself this way
Kendimi hiç bu şekilde açmamıştım

Life is ours, we live it our way
Hayat bizim, onu bildiğimiz gibi yaşıyoruz

All these words I don't just say
Tüm bu sözleri söylemiş olmak için söylemiyorum

And nothing else matters
Ve başka hiçbir şey önemli değil

Trust I seek and I find in you
Güveni sende arıyor ve buluyorum

Every day for us something new
Her gün bizim için yeni bir şey

Open mind for a different view
Farklı bir görüşe açık bir zihin

And nothing else matters
Ve başka hiçbir şey önemli değil

Never cared for what they say
Ne dediklerini hiç umursamadım

Never cared for games they play
Oynadıkları oyunları hiç umursamadım

Never cared for what they do
Ne yaptıklarını hiç umursamadım

Never cared for what they know
Ne bildiklerini hiç umursamadım

And I know
Ve biliyorum

So close no matter how far
Ne kadar uzak olsak da çok yakınız

Couldn't be much more from the heart
Daha yürekten olamazdım

Forever trusting who we are
Daima kim olduğumuza güveniyorum

No nothing else matters
Hayır, başka hiçbir şey önemli değil

One


I can't remember anything
Hatırlayamıyorum hiçbir şeyi

Can't tell if this is true or dream
Söyleyemem bu rüya mı gerçek mi

Deep down inside I feel to scream
Çığlık atmak istiyor içimin derinlikleri

This terrible silence stops me
Bu korkunç sessizlik durduruyor beni

Now that the war is through with me
Şimdi savaş benim içimde

I'm waking up I can not see
Uyanıyorum ama göremiyorum gözlerimle

That there is not much left of me
Pek bir şey kalmadığını benden geriye

Nothing is real but pain now
Acıdan başka hiçbir şey gerçek değil şimdi

Hold my breath as I wish for death
Nefesimi tut ben dilerken ölmeyi

Oh please god, wake me
Oh lütfen Allah'ım, uyandır beni

Back in the womb its much too real
Bu çok daha gerçektir rahmin içindeyken

In pumps life that I must feel
Hayatı hissetmeliyim kalbim atarken

But can't look forward to reveal
Ama sabırsızlanamam açıklamak için

Look to the time when I'll live
Yaşayacak olduğum zamana bakarım

Fed through the tube that sticks in me
Bana bagli bir tüp besliyor beni

Just like a Wartime Novelty
Tıpkı bir savaş yeniliği gibi

Tied to machines that make me be
Bağlı olduğum cihazlar yaşatıyor beni

Cut this Life off from Me
Bu hayatı benden söküp alın geri

Hold My Breath as I Wish for Death
Nefesimi tut ben dilerken ölmeyi

Oh Please God, wake Me
Oh lütfen Allah'ım, uyandır beni

Now the World Is Gone I'm Just One
Şimdi dünya yok, ben tek başıma.

Oh God, help Me
Oh Allah'ım, yardim et bana

Hold my breath as I wish for death
Nefesimi tut ben dilerken ölmeyi

Oh please god, wake me
Oh lütfen Allah'ım, uyandır beni

Darkness
Karanlık

Imprisoning Me
Beni hapsediyor

All That I See
Tek gördüğüm

Absolute Horror
Saf Korku

I Cannot Live
Yaşayamıyorum

I Cannot Die
Ölemiyorum

Trapped in Myself
Kendimde hapsoldum

Body My Holding Cell
Vücudum zindanımdır

Landmine
Kara Mayını

Has Taken My Sight
Görüşümü aldı

Taken My Speech
Konuşmamı aldı

Taken My Hearing
Duymamı aldı

Taken My Arms
Kollarımı aldı

Taken My Legs
Bacaklarımı aldı

Taken My Soul
Ruhumu aldı

Left Me with Life in Hell
Beni yaşamla cehennemde bıraktı

The Unforgiven


New blood joins this earth
Taze bir kan dünyaya katılıyor

And quickly he's subdued
Ve hemen boyunduruk altına alınıyor

Through constant pained disgrace
Durmayan incinmiş kara lekeyle

The young boy learns their rules
Genç çocuk onların kurallarını öğreniyor

With time the child draws in
Zamanla çocuk içine kapanıyor

This whipping-boy done wrong
Bu şamar oğlanı yanlış yaptı

Deprived of all his thoughts
Tüm düşüncelerinden mahrum bırakıldı

The young man struggles on and on he's known
Genç adam çabalayıp duruyor ve biliniyor

A vow unto his own
Kendine edilmiş bir yemin

That never from this day his will they'll take away
Bugünden itibaren asla arzusunu uzaklaştıramayacaklar

Nakarat 

What i've felt what i've known
Hissettiklerim ve bildiklerim

Never shined through in what i've shown
Gösterdiklerimin içinden hiç parlamadı

Never be never see
Asla olmadım, asla görmedim

Won't see what might have been
Neler olmuş olabileceğini görmeyeceğim

What i've felt what i've known
Hissettiklerim ve bildiklerim

Never shined through in what i've shown
Gösterdiklerimin içinden hiç parlamadı

Never free never me
Hiç özgür olmadım, hiç ben olmadım

So i dub thee unforgiven
Bu yüzden size affedilmeyen ismini takıyorum ]

They dedicate their lives to running all of his
Hayatlarını onun her şeyini götürmeye adadılar

He tries to please them all
Hepsini memnun etmeye çalışıyor

This bitter man he is throughout his life the same
Bu kötü adam hayatı boyunca aynı

He's battled constantly this fight he cannot win
Kazanamayacağı bu savaşta durmadan savaştırıldı

A tired man they see no longer cares
Gördükleri yaşlı adam artık umursamıyor

The old man then prepares to die regretfully
Sonra yaşlı adam üzüntülü bir şekilde ölmeye hazırlanıyor

That old man here is me
Burdaki o yaşlı adam benim

Nakarat

You labeled me i'll label you
Siz beni yaftaladınız, ben de sizi yaftalıyorum

So i dub thee unforgiven
Bu yüzden size affedilmeyen ismini takıyorum

The Unforgiven II


Lay beside me
Yanıma otur

Tell me what they've done
Ne yaptıklarını anlat

Speak the words i wanna hear
Duymak istediğim sözleri söyle

To make my demons run
Şeytanlarımı kaçırmak için

The door is locked now
Kapı kilitli şimdi

But it's open if you're true
Ama doğruysan açıktır

If you can understand the me
Eğer sen beni anlayabilirsen

Then i can understand the you
O zaman ben de seni anlayabilirim

Lay beside me
Yanıma otur

Under wicked sky
Nefret dolu gökyüzünün altında

The black of day, dark of night
Günün siyahlığı, gecenin karanlığı

We share this paralyze
Beraber felç oluyoruz

The door cracks open
Kapı çatlayarak açılıyor

But there's no sun shining through
Ama içinden hiç güneş ışığı gelmiyor

Black heart scarring darker still
Siyah kalp hala daha koyu yara izi bırakıyor

But there's no sun shining through
Ama içinden hiç güneş ışığı gelmiyor

No, there's no sun shining through
Hayır, içinden hiç güneş ışığı gelmiyor

No, there's no sun shining
Hayır hiç güneş ışığı yok

Nakarat

What i've felt what i've known
Hissettiklerim ve bildiklerim

Turn the pages turn the stone
Sayfaları çevir, taşı çevir

Behind the door should i open it for you?
Kapının arkasındayım, onu senin için açmalı mıyım?

Yeah, what i've felt what i've known
Evet, hissettiklerim ve bildiklerim

Sick and tired i stand alone
Hasta ve bitkin ayakta yalnız duruyorum

Could you be there 'cause i'm the one who waits for you
Orada olabilir misin çünkü seni bekleyen benim

Or are you unforgiven too?
Yoksa sen de mi affedilmeyensin ]

Come lay beside me
Gel yanıma otur

This won't hurt, i swear
Bu acıtmayacak, söz veriyorum

She loves me not, she loves me still
Beni sevmiyor, beni hala seviyor

But she'll never love again
Ama bir daha asla sevmeyecek

She lay beside me
Yanıma oturuyor

But she'll be there when i'm gone
Ama ben gittiğimde orda olacak

Black heart scarring darker still
Siyah kalp hala daha koyu yara izi bırakıyor

Yes, she'll be there when i'm gone
Evet, ben gittiğimde orda olacak

Yes, she'll be there when i'm gone
Evet, ben gittiğimde orda olacak

Dead sure she'll be there
Lanet, kesin orda olacak

Nakarat
From
Lay beside me
Yanıma otur

Tell me what i've done
Ne yaptığımı anlat

The door is closed, so are your eyes
Kapı kapalı, gözlerin de öyle

But now i see the sun
Ama şimdi güneşi görüyorum

Now i see the sun yes, now i see it
Şimdi güneşi görüyorum, şimdi onu görüyorum

What i've felt what i've known
Hissettiklerim ve bildiklerim

Turn the pages turn the stone
Sayfaları çevir, taşı çevir

Behind the door should i open it for you?
Kapının arkasındayım, onu senin için açmalı mıyım?

Yeah, what i've felt what i've known
Evet, hissettiklerim ve bildiklerim

So sick and tired I stand alone
Çok hasta ve bitkin ayakta yalnız duruyorum

Could you be there 'cause i'm the one who waits, the one who waits for you
Orda olabilir misin çünkü senin için bekleyen, senin için bekleyen benim

Oh, what i've felt what i've known
Oh, hissettiklerim ve bildiklerim

Turn the pages turn the stone
Sayfaları çevir, taşı çevir

Behind the door should i open it for you?
Kapının arkasındayım, onu senin için açmalı mıyım?

So i dub thee unforgiven
Bu yüzden sana affedilmeyen ismini takıyorum

Oh, what i've felt oh, what i've known
Oh, hissettiklerim oh, bildiklerim

I take this key and i bury it in you
Bu anahtarı alıp senin içine gömüyorum

Because you're unforgiven too
Çünkü sen de affedilmeyensin

Never free never me
Hiç özgür değilim hiç ben değilim

'Cause you're unforgiven too, oh
Çünkü sen de affedilmeyensin, oh


Düzenlendi...

phaidon


sacrife

one şarkısı gerçekten harika paylaşım için saol agim

phaidon


sacrife


çαηαк

anlamıyorum bu sarkılardan ama paylasım ıcın tesekurler

inventive_ümit

bu şarkı kaç dakika yaw böle şuraya baksana yazıları ne kadar tutmuş  ;D ;D ;D ;D ;D ;D

« ąŋîZєø »

arkdaşlar bu bir şarkısı deil size kısa bir tafsiye aradınız sarkıyı şimdi ctrl+f ' ye yazıp bulabilirsin damat turn the page .... cok rahat görebilirsin hemde türkçe  ;)

« ąŋîZєø »


djital peruk

yav kardes ingilizcem olmadıgı icin pek anlamadım yazını ama paylastıgın icin sgol

tweety

paylaşımın için sağol ..............

« ąŋîZєø »

Düzenleme için Teşekürler hotdogman +rep hemen verdim ;)

« ąŋîZєø »