+My Dying Bride şarkı sözler(çeviri)+

Başlatan phaidon, Ağu 09, 2007, 05:02 ÖS

« önceki - sonraki »

phaidon

A KISS TO REMEMBER

Aç beni
Ve şarabımdan iç
Derin öp
Derin öp ve daima çok sev beni
Kanlı aşk
Kanlı aşk senin içinde
Yutkun beni
Teşekkürler Tanrı'm, orada hiçbir şey yapamıyorum

Arkadaşım benimle gel, gel ve sonu gör
Ve acını yutkunmalısın
Köyün ışıklarını terket, geceye adım at
Ağzını aç kanlı yağmuruma
Ve ikinci doğumunda, biz dünyayı katledeceğiz
Ve cennet yanana kadar insanoğlunu avlayacağız
Sadece benim için bırak, benim görebilmem için çıplak
Bu sadece bir öpücüktür, tüm ihtiyacımın olduğu

Götür beni
Kanlı sahile
Derince kaz beni, derince kaz beni
Ve beni daima çok sev
Bırak beni
Hepsiyle bırak
Ve unut beni
Onların huzurunu unuttuğun gibi

FOR MY FALLEN ANGEL

Nefesim çekiyor gibi
ve gümüş gözümü dolduruyor
O bir daha doğmayacağı için
Onu hala öpüyorum

Yorgun vücudumun üzerinde
Onun ölü elleri duruyor.
Cennetin çayırlarından geçerek
biz nereye koşarız.

Gece bir hırsız gibi
Rüzgar ışık gibi eser
Gözyaşlarımla kavgam,
uzun yıllar için kuru kalmayacak

Aşkın altın okları
Ondan kaçınmalıydı
Ve onun ölüsüne çarpan abanoz
Ölüm okları olmamalıydı...

FOR YOU

Senin için burada olacağım
Hep istediğim sensin
Senin yüzüne bakarken
Bütün melekler utanır

Güzelim benimle uzan
Gözlerini kapadığında beni hisset
Elimi tut
Yavaşça dokun.

IT WILL COME

Diz çökmüş olacağız
Zaman geliyor
Bitirmiş olacaksın
Kutsal adam dua ediyor
Günün geri dönüşü
Bizim ruhumuz için

Nasıl savaşabiliriz,
Bu bitmez gecede?
Oh, İsa Efendi,
Bizi korumayacak mısın?

LIKE GODS OF THE SUN

Biz bir aradayken
İhtiraslı yaşamlarımızı yaşıyoruz
Susamışlıkla doluyken her zaman için
Işığın ve güzelliğini içiyorum

Cennetin solukluğunu sana benzettim
Güneş tanrıları gibi yanıyoruz
Asla yalnız olmayacağız
Dünyamızı bir hiç için değiştireceğiz
Ve yaşamımız bitiyor gibi
Kapalı duruyoruz ve hiçbir şey işitmiyoruz

THE DARK CARESS

Kendimi karanlıktan saklıyorum
Bu mağarada yolumu bulamıyorum
Bu düzenbaz hayat böyle dolandırıcı,ben böyle hastayım
Kendimi korumak için onun ruhunu bulmaya ihtiyacım var

Onlar neyi gördüğümü asla görmeyecek
Onlar benim kim olduğumu asla bilemeyecek
Her şey bitmişken, onlar bana işkence edecek
Ama onlara ihtiyacım var, onlar ben olduğum için
Şehvet bende, beni hayal edeceksin, yaşam...
Ziftlenmiş gecede seni göreceğim...

THE CRY OF MANKIND

Umutlar nerede ölür
Şehvetle, sen insanları ölüme tekmeliyorsun
Biz umutsuzca yaşar ve ölürüz
Sen ölüm nehrinde bizi çiğniyorsun
Benim şimdi burada durduğum gibi, kalbim siyahtır
Bir yalnız adam olarak ölmek istemem

FROM DARKEST SKIES

Tanrım
Dünya için ağladım
Eskisinden de fazla
Ama nehirler hala akar
Kızarmış gözyaşlarıyla
İçimde kayıp
Ve asla sormaya ihtiyacım olmayacak
Beni kim istiyor?
Gece benimdir. Işığının manzarasını
Sende soluyacağım. Ben bir aptalım, sadece senin için
Ben acıdayım
Ve niçin bilmiyorum
Ağır yağmur altında
En karanlık göklerden
Acıdayız
İkimiz
Ve bilmiyorum
Hangi yoldan gidilir

THE BLACK VOYAGE

Daima kayıp
Aşağıya doğru düşen dünyadan. Bu bizim yeniden doğumumuz mu?
Hissedebilir misin? Acımasız sıcaklığını
Bu iğrenç seyahatin, oh, bilinmez

Aşağıda
Yakınlarda buradayım
Kralların hükümdarlığı
Burada
Her yerde işittim
Kendi sesimi
Girebilirsin
Şimdi benimsin.

TWO WINTERS ONLY

Sadece iki kış için yaşadık
Tanrım. Sen ne oluyorsun? Sevgili, sevgili efendim

Biz dünyayı değiştirebilirdik, burada benimle olabilirdin
Şimdi doğru
Kollarımda duruyorsun, kollarımda,sevgim
İnsanların yeryüzünde daima yaşaması için İsa göz yaşı döker, huzurluca
Ama göz yaşlarım... Senin için düşüyor. Sadece senin...

SEAR ME

Dans ediyoruz ve müzik ölüyor.
Onların hepsini uzaklara götürüyoruz
Onların kayıp gözlerine doğru süzülüyoruz
Beni yukarı kaldırıyorsun,
Aklının hayaletimsi gölünde.
Uykun ellerimden yükseliyor
Güzelliğin benden kuvvet kazanıyor.
Cennetin çayırlarında,
Yıldızlar arasından geçiyoruz
Romantizmi tadıyoruz
Bizim mazeretimiz olamaz.
Şehvetimizde yanıyoruz
Gözlerimizde ölüyor ve kollarımızda boğuluyoruz.

YOUR RIVER

Karanlığını bırak, susamış gözlerin derin gözlerimi içiyor.
O kadar acı ki, körlüğümüzde, çiçekler için dikenler topluyoruz.
Nehrin tehlike şölenini oluşturuyor
Acıları götürdün.
Birden fazla zamana sığan kısa an için öldüm.
Aşkının mükemmelliği aşağıya akıyor.
Haz, tattan mahrum zevk alıyor

Sert, cömert ve bir ozan.
Onun ihtiraslı şatosunda bir kral.
Şimdi nerede? Beni besle! Beni tut! Beni koru! Kendini koru!
Şimdi nerede? Hangi yol? Sevgili Tanrı, göster bana. Kendini götür
Özgür mücadele! Ortaya çıkıyor!
Sen yıkılmışsın! Otur!

THE SNOW IN MY HANDS

Yardıma ihtiyacım var, ama senden ya da Tanrı babandan değil.
Hayır! Vay canına İsa Peygamber. Kurtarıcım kimdir?
Tanrının ölümünde kendimi yitiriyorum.
Hayır! Bütün bu acıları çekemem.
Bütün gün kar'ı gördüm. Yağıyor.
Durmuyor. Bütün gün yağıyor.
Sesimi yükselttim ve gürültülü bağırdım:
"Bu gerçekten de hayat mı?"

THE CROWN OF SYMPATHY

Işığı gör ve sıcak arzumu hisset,
Akşam güneşi gibi damarlarımdan geçerek akıyor.
Yaşayacak ama gözler onu görmeyecek
Ben öldükten sonra senin adın kutsanacak

Tanrının saltanatından sonra hatasızım
Benden şefkat saltanatını alıyor
Ne göreceğinimi düşünüyorsun?
Ne olacağınımı düşünüyorsun? Otur!
Güneşi gördün mü? Biz ne olacağız?
Ulu bir şey mi?

Onun ismini söylemeye cesaret edemeyen ağızlar,
Olanların farkında, tamam ve ustaca.
Savaş yaşamımız için oh, böyle kısa.
Ellerimi tut ve lütfen benimle yürü.
Ben gençken suratımı güneş yaktı.
Onu sevmeliyim ve sıcaklık üzerimi yıkıyor
Gecenin sessizliğinde kaybolan sesler
Fısıldayan diller benim dürüst gerçekliğimi zehirleyebilir

Uykumda ölü bir çocuğu hayal ettim
Kafamda iğrenç bir işaret taşıyorum
Temizim, yatak beyaz. Beni çağırıyor.
Yatmalıyım ve benimle yatman için seni istemeliyim, şefkatlice.
Balkonda acı "elveda" demek yok
Son bir an için, sadece benimle yürü
Tapınağın güzel geçidinde
Biz kurtarmalıyız, hafifletmek için,
Buzlu acı, bütün dünyayı örter.

TURN LOOSE THE SWANS

Bu kudretli akşamda suratını göremedim.
Bu beni sıkıştırarak eziyor.
Tüylerim ağırıyor. Ozanımın sanatından başıboş kuğular dönüyor
Ben ıssız şehirlerde oturacağım
Sen kanatlarımı yaktın.
Bu şiirden çıkıyorum, katliam sonunda görkemli zaferler
Ben hepsine dokunmak istedim.

BLACK GOD

Senin her bakışın ve her güzelliğin
Senin görünüşün ne zaman büyüler,
Ölüm beni kovalayıp yakalayacak
Umutlarım hala seni kovalayacak

Sonra sıkıcı saatlerim geçerken,
Bu bahşedilmiş son ödevim oluyor.
Son nefeslerim yavaşça zayıflıyor
Ve cennet manzarasında ölüyor.

phaidon


sacrife


phaidon


phaidon