bathory

Başlatan sacrife, Tem 10, 2007, 02:28 ÖS

« önceki - sonraki »

sacrife



/>Bütün hikaye 1983 yılında vokalist Black Spade, bas guitarist Hanoi ve baterist
Vans'ın Nosferatu'yu kurmasıyla başladı. Bu zaman zarfı
içersinde grup Natas, Mephisto, Elizabeth Bathory, Countees Bathory gibi isimler
kullandıktan sonra nihayetinde grubun adının Bathory olarak kalmasına karar
verdiler.

1984 yılına geldiğimizde, Black Spade takma adını Quorthon
(Quorthon Seth) olarak değiştirirken Bathory yapı olarak Quorthon üzerine kurulmuş
tek adamlı bir grup halini aldı. Quorthon deli gibi gruptan eleman kovup, gruba eleman
alırken haliyle grubun hiçbir canlı performansı olamadı. Yılın sonlarına
doğru Bathory kendisine metal sahnesinde yer açan Bathory adlı albümü piyasaya
çıkardı. Ertesi sene grup önceki albüme gore daha kaotik ve karanlık olarak
değerlendirebileceğimiz 'The Return..' albümünü Black Mark etiketiyle
piyasaya çıkardı. Albüm aynı zamanda sonradan kurulan bir çok black metal
grubu için zemin de hazırlıyordu.

1987'ye geldiğimizde Bathory,
Alman Chris Witchhunter'ı sıradaki turnede denemeye almaya karar verdi fakat
bu denemeden bir sonuç çıkmadı. 1988'de Bathory bas gitarist Vvorthn ve
baterist Kothaar'ın katılımlarıyla genişledi ve akabinde büyük
başarı yakalayan 'Blood, Fire, Death' albümü piyasaya çıktı.
Bathory, Quorthon'un gizemli kimliğiyle artık bir mite dönüşmüştü.
/>
1988/89 yıllarında, Bathory müzikal kökleri viking tarzına dayanan epik
'Blood On Ice' için uzun sürecek olan çalışmalara
başlamıştı. Fakat bu albüm grubun tarzındaki değişikliği de haber veriyordu.
1989'da Bathory ilk viking tarzı denemesi olan 'Hammerheart'
albümünün kaydını bitirdi ve albüm 1990'da piyasaya çıktı o da
yetmedi üzerine ilk ve tek videoları olan 'One Rode To Asa Bay'ı
çektiler. Daha sonra günlerden bir gün, Vvorthn ve Kothaar arkalarında iz miz
bırakmadan kayboldular. 1990 yılında, Bathory 'Requiem'i kaydetti
ama Quorthon bir kez daha yapmak için yanıp tutuştuğu brutal death metal
tarzındaki bu albümü rafa kaldırmak zorundaydı zira böyle bir albüm
Bathory'nin tarzını komple değiştirecekti. 1991'de Bathory, bu sefer
içine kattığı klasik elementler ile viking tarzını devam ettiren 'Twilight of
The Gods'ı piyasaya çıkardı.

Üç sene sonra
Quorthon'un içini kemiren death metal aşkı daha fazla içeride kalamayarak
patladı. Üç senedir rafta bekleyen 'Requiem'i vitrine çıkarmanın
zamanı gelmişti. Bathory durmuyor her sene yavruluyordu. 1995'te toplumsal,
endüstriyel sözlere sahip thrash metal denemesi olan önceki albümlerle kel alaka olan
'Octagon' piyasaya çıktı.

Aynı yılın sonlarında
Quorthon son rötuşlarını da yaparak rafta bekleyen bir başka albüm olan
'Blood On Ice'ı vitrine indirme kararı aldı ve 1996'da
albümü piyasaya sürdü. Bathory sonraki yıllarda 'Destroyer of
Worlds' albümünün kayıtları üzerinde çalıştı fakat önceki
yıllarla kıyaslandığında oldukça yavaş işleyen bir üretim süreci oldu. Bu
süreç içerisinde Quorthon sıkılmış olacak ki kafa dağıtma isteği, biraz da
rica üzerine bir süre Nemesis'te çaldı. 2001 yılında 'Destroyer of
Worlds' nihayet tamamlandı. Albüm ilginç bir thrash, heavy metal, doom ve viking
metal karışımı oldu. Ertesi sene Bathory hızını kesmeden, tamamen viking
metale döndüğü 'Nordland 1'in kaydını tamamladı. 2003
yılında Bathory bir önceki albümle aynı fikirleri ve içeriği taşıyan
'Nordland II'yi sundu, Nordland serisi viking metal tarzını
sürdürürken, Bathory'nin müziği yavaş yavaş thrashe dönüyordu..
/>

sacrife


pek sayılmaz

Dalga geçmiyordum,grubu yıllardır bilirim.

kaytan

black'ın babası bence dimmu borgir:)

pek sayılmaz


kaytan

tabi,istiyorsan öle de taglayabilirsin

phaidon

teşekkürler  :)
severim bedrimizi :D

phaidon