bir cicek pırıltısında doğupta
bir gün batımı ölemedim ben
yaşadıklarımı
yaşamadıklarıma sayıp
sen giderken gitme
kal diyemedim
ben
asiliğim dağlardan yüce
denizlerden engin
isyanım sana değil gülüm
ağlıyorum kendi kendime
bu isyan bana senden kalmadı
sen değildin öncekide değil
sonrakide olmayacak
benim isyanım hayata
çok sevilip
sevmeyi bilmeyene
isyanım
acı içinde sessiz feryat edenlere
her gün her gece
aşk diye inleyip
biçare kalan gönüllere;
ilaç olup ılık ılık o gönle akamayanlara
asiyim ben
serseri kaldım bu mahzende
değerim bilinmez belki
eski bir şarap olsamda
elden ne gelir deli gönül!!!
yıllansanda yıllanmasanda
asiliğim kendime
tüm dünyaya sitem edip
eriyorum bu beden
içinde