Şimdi en kuytu karanlığa salıyorum gözlerimdeki korkulu bakışlarımı,
Geç kalıyorum güneşin doğumuna,
Ve;
Yine yakalıyor beni yıldızların aydınlatamadığı karanlık gece,
Sus pus kalıyorum gölgenin tam karşısında,
Huzra dalmak varken uykunun en vazgeçilmez anında,
Kabuslara sarılıyorum cahilliğimin en uç noktasında,
Beni bana emanet ediyorum,
Ve kendimi tam sırtımın ortasından vuruyorum,
Veda edemeden gençlik yıllarıma,
Umursamazca yıkıp geçiyorum en can alıcı noktamdan,
Beklemediğim bir anda yığılıyorum musalla taşına,
Korka korka geçiyorum hayatımın en ince noktasından,
Durmak varken o noktada,
Zamanı durduruyorum ve saymayı bırakıyorum bu hayatta,
Yine kimliğime bürünüyorum sonra,
Ve yine sus pus kalıyorum hayat karşısında,
Çok şey haykırıyorum aslında kimseler duymasada,
Susuyorum susmalarımın ardında,
Söylüyorum kulaklarınızı tıkasanızda,
Yüreğim çok şey anlatır dili olsa insanlara,
Hayatın en yalın halini istiyorum,
Ve yalın haliyle bulunmayı bekliyorum,
Beklemelerimin ardında,
Bekleniyor muyum? acaba,
Hayat yoruyor zamanla yinede doyulmuyor bu duygulara...
Sevmek yaşamaksa,
Acı en derin noktasında,
Hayat seninle sınavsa,
Aşkın dönem ödevi bana,
Güven insana duyulunca,
Emanettir canım sana,
Tükenmedim tüketmedim,
Ben yalnız aşkımı sevdim,
Aşkımda varoldum,
Ve
Aşkımda yok oldum.
Hayatın dibine vurdum,
Ordada seni buldum,
Aşkım iyiki bende can buldun.
Ve
İyiki sende son buldum...