Her şey O'nu hatırlatıyor

Başlatan Yolcu_61, Ekm 07, 2007, 11:59 ÖÖ

« önceki - sonraki »

Yolcu_61

Yüzümüzü semaya çevirip, bize tebessüm eden yıldızlarla yaldızlanmış gökyüzüne baktığımızda, devasa gök cisimlerini en küçük bir düzensizliğe meydan vermeden gezdirip dolaştıran, ahenkle yörüngelerinde tutan Allah'ın mevcudiyetini ve kudretini müşahede ederiz.

Bakışlarını evrende gezdiren insanın, kendisini ve diğer mahlukatı mükemmel bir uyum ile yaratıp gıdalandıran, her şeyi insanlara faydalı hâle getiren Allah'ı anlamaması ve tanımaması basiretsizliktir. Dikkat edildiğinde, insan vücudunun nelere ihtiyacı varsa, hepsinin en uygun şekilde istifadesine sunulduğu görülür. Mesela mikroskopla görülebilen ve mikronla ölçülebilen hücrelerin bile gıdalanması ve hayatiyetlerini devam ettirmeleri söz konusudur. Asitlerden ve aminoasitlerden oluşan hücre, ortadaki çekirdek ve etrafındaki stoplazma ile dıştaki incecik zardan meydana gelen elsiz, ayaksız bir şeydir. En küçük dış müdahalelerden bile zarar görüp hayatiyetini yitirebilecek bu çok hassas yapı, ağzımıza koyduğumuz her şeyden ve teneffüs ettiğimiz havadan nasibini alır.

Gerekli mineralleri, vitaminleri, karbonhidratları ve oksijeni temin edip, hareket eder ve çoğalır. Bulunduğu yer ve yapısı itibariyle yürümesi, uçması ve yüzmesi mümkün değildir ama o hücre, yaratılışının gereği hemen her yöne hareket eder, hemen her yere gider ve bölünerek ürer. Bir iken iki, üç, dört olur. Özelliklerini koruyarak mevcudiyetini devam ettirir. Bu perspektifle baktığımızda, elektronikten kozmolojiye, atom fiziğinden radyolojiye kadar her şeye hükmü geçen Allah'ı görür, yıldızların, güneşlerin, galâksilerin, kozmik bulutların, hâttâ en küçük meteorların kendi dilleri ile "Allah vardır. Bizi, feza boşluğunda tutup, birbirimize çarptırmadan gezdiren, ahenkle dolaştıran O'dur" dediklerini duyarız.

Atom altı âlemden gezegenlere kadar her şeyin, Allah'ın emirlerini dinlemeleri ve O'nun emirlerine âmade oluşlarını görmek için kâinata baktığımızda da, O Mükemmel ve en büyük Kumandan'ın, adeta ordularına "İleri Marş!" emrini verişi gibi, zerrelere "Yürüyün!" dediğinde yürüdüklerini, kürelere "İleri!" dediğinde hareket ettiklerini ve her şeye istediği nizamı verdiğini görürüz. İşte bunları görmek, ilmimiz ve aklımızı kullanıp tefekkür ederek, kâinatın Kumandanını bulduğumuz an, biz de: "Ey büyük kumandan! Seni tanımaya, yüceliğine uygun kulluk yapmaya geldim" diyecek, secdeye kapanacak, O'nun büyüklüğünü ve kendi küçüklüğümüzü idrak ederek kulluğun tadına varacağız
Kimsenin Kimseyi Umursamadığı Bu Dunyada, Umursanmayan Birini Umursadığım İçin, Umursanmayacak Bir Haldeyim!!

Yolcu_61

Kimsenin Kimseyi Umursamadığı Bu Dunyada, Umursanmayan Birini Umursadığım İçin, Umursanmayacak Bir Haldeyim!!