...bitiş..

Başlatan sacrife, Şub 29, 2008, 05:27 ÖS

« önceki - sonraki »

sacrife

senden kalktı cenazem beni ölü yıkayıcılarının eline bıraktın HOrtumlarla yıkadılar beni sen uyurken... Saçlarım ıslak kaldı '' nasıl olsa artık hastalanmayacak dediler,

tabuta koydular ve gittiler. sırtım tahtalara battı da şöyle çeviremedim yüzümü yağmurlara Bilirisn ben çok severdim yağmurları
sonra beni sokaklarda dolaştırdılar Onun kenti burası...bak snein gibi nice tabutlar var burada..dediler
evet içinde öldürdüğün ben hiç dışarı çıkamayacak.. senin kentinde çürümeye mahkum oldum

BUNU DA YAPTIN işte bana.. Ölü bir kıza mektuğlar yazdım şimdi onlar dizlerim de ama sen dokunamıyorsun bile ve bir kağıt daha düştü dizlerimden
Uçurumlardan yukarı doğru düşüyorum nicedir Şizofren bir bakış yerleşince yüzüme Delirebilmeyi deniyorum çoğu kez..

DELİREMİYORUM...

''Alçakların dansına alkış tutmak bana göre değil ama Şerefsizce yaşamaktan geri kalmadığım yıllarımdan utanmak İntihar sınırlarına taşıdı beni çokca!!''
Cesetten bozma kadınları ve Kiralık aşkları taşıdım kamburumda ..Bir vagon daha eklerken ağrılarıma Kentin çocukluğuma giden yollarında kayboldum

Kirli pencere pervazları oynaşırken gözlerimde çocukluğumun kimsesiz kıyılarında senden arta kalan kelimeleri topladım..

''ŞEHİR GÖZLÜ KADINIM'' dedim sana..


ÇIĞLIKLARIMDAYDIN...

Sana üşüdüğüm sonlar sonu bir iklim ayazında bütün kuytularımı bu şehre gömdüm

''Seninle ezberimin en yitik yerlerini sınadım kaç kez'' ve gidişlerine susarak en kalabalık yanlarımda ağrıyan yalnızlığı kundakladım''


Gülüşünü katarak sessizliğime. sarhoş adımlar gibi yalpa vurdum kent yağmurlarına



OFF!! alın şu sırtlanı sırtımdan..

Sessizlik ve sensizlik yüklü sesim batık bir Eylül gemisi hüznüne bulanıyor.. Her yerim kanıyor..ama bir tek yüreğim acıyor..

suskunluğum.. vurgunluğumdan mı bilmiyorum ama hayat hep olduğu gibi. Olması gerektiği gibi değil



Bir ihtilali kuşanmak yorgunluktanmı gelir yoksa yorgunluğum mu gider kim bilebilir.



EYLÜL GÜLÜŞÜM dü..

GÜLÜŞÜM EYLÜL dü..

''DÜŞTÜ..'' İçinden şiirler geçiyor gözlerinin BANA SORMADAN BENİ KENDİNE ARMAĞAN EDİŞİN GELİYOR AKLIMA..

Sonra beni tüketişin... Benim seni keşfedişim..

O günlerden bir rüzgarın kaldı Saçlarımın arasında kaybolan

işte sende gidiyorsun sonunda..

'' Seni götürmeden Benden''

Aşk ın tadının acı olduğunu sende öğrendim..

TOMURCUKTUM.. SANA..SAKLATMADIN İÇİNDE..


OYSA BENİM İÇİMİN YARISI SENDEN YAPILMAYDI..

OKUL DÖNÜŞLERİNİ EZBERLEDİĞİM GÜNLERİN ARKASINA SAKLAMIŞTIM TERK EDİŞLERİMİ..

Hatırlıyorum ılık bir yaz gecesinde Yeşil bir kentte asmıştın beni..


BENSE CANIMIN ÖBÜR YARISINI ÖLDÜRDÜM.. O GECE..ÇÜNKİ YÜREĞİMDEN SAĞ ÇIKSAYDIN ÖLEN BEN OLACAKTIM..

''işte seni kaybettikce kendimi keşfedişimin hikayesi böyle başladı,




Şim di Yalnızca Ümit Yaşar Oğuzcan ın Dizelerinde geçiyor adın.. senden hatıradır bana bu kambur..

Çok geceler uyku tutmuyor beni.. Hayallerimde gelmiyor hiç..

gidişin bir sokak bana Kirini karların bile kapatamadığı..

Giderken Deniz tuttu beni.!!

KİRPİĞİME TUZ BIRAKTI..KOPAMADIM..

BU YÜZDEN GECEYE AKDENİZ BOŞALTIYORUM..

YANİ İÇTİĞİM ANILARI KUSUYORUM SANA..
LİMANLARI TERKETMİŞ GEMİLERİ SÖYLÜYOR ŞARKILAR..
GÖZLERİNİ ANLATAN ŞARKILAR ÇALAR RADYOLAR

TERASA ÇIKARIM..''GÖGSÜME SENLİ ESİNTİLER OTURUR..''sırtlan uyur'' GİZLİCE ağlarım...




S E N İ  T E R K E T M E K  Ö L Ü M E  M E Y D A N  O K U M A K  O L U R
,

Ö L Ü M  G Ö Z L E R İ M D E N  B E N İ  O K U R..
ceketi gece rengi adamlar giriyor düşlerime
yüzleri yok adamlar giriyor başlıyor aynı sahne
alıp götürüyorlar seni benden birdenbire sensiz kalıyorum
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
vuruyorlar gözümün önünde birdenbire sensiz kalıyorum
avaz avaz bağırıyoruz kimseler duymuyor sesimizi
alıp götürüyorlar seni benden
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
vuruyorlar gözümün önünde çaresizliğimden utanıyorum
bedenin hiç olmadığı kadar çok titriyor elin-yüzün kan içinde
ne kadar çok vuruyorlar kimseler duymuyor sesimizi
ceketi gece rengi adamlar giriyor düşlerime
her defasında gözümün önünde sensiz kalıyorum
yüzleri yok adamlar giriyor başlıyor aynı sahne
vuruyorlar seni çaresizliğimden utanıyorum
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
korkuyorum...

sacrife

ceketi gece rengi adamlar giriyor düşlerime
yüzleri yok adamlar giriyor başlıyor aynı sahne
alıp götürüyorlar seni benden birdenbire sensiz kalıyorum
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
vuruyorlar gözümün önünde birdenbire sensiz kalıyorum
avaz avaz bağırıyoruz kimseler duymuyor sesimizi
alıp götürüyorlar seni benden
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
vuruyorlar gözümün önünde çaresizliğimden utanıyorum
bedenin hiç olmadığı kadar çok titriyor elin-yüzün kan içinde
ne kadar çok vuruyorlar kimseler duymuyor sesimizi
ceketi gece rengi adamlar giriyor düşlerime
her defasında gözümün önünde sensiz kalıyorum
yüzleri yok adamlar giriyor başlıyor aynı sahne
vuruyorlar seni çaresizliğimden utanıyorum
beyoğlu yanıyor çepeçevre ve siren sesleri
korkuyorum...