edebiyatın tanımı

Başlatan sacrife, Ağu 14, 2007, 04:01 ÖS

« önceki - sonraki »

sacrife

EDEBİYATIN TANIMI: Arapça kökenli "Edebiyat" kavramının tanımı ile ilgili olarak TDK Türkçe Sözlüğü' nde üç ayrı tanım bulunmaktadır:

Olay, düşünce, duygu ve imajların dil aracılığı ile biçimlendirilmesi sanatı, yazın, literatür:
"Edebiyat hocası iken talebeme bu nesir sanatından bir defa bahsetmiştim." Falih Rıfkı ATAY
Bir bilim kolunun türlü konuları üzerine yazılmış yazı ve eserlerin hepsi, literatür: "Hekimlik edebiyatı."
İçten olmayan, gereksiz, boş sözler.
Edebiyat Yapmak: Bir konu üzerinde gereksiz yere süslü sözler söylemek.

Yukarıdaki tanımlardan ilki, bizim esas olarak üzerinde duracağımız edebiyat tanımıdır. Diğerleri ise, daha çok toplumun, sonradan edebiyat tanımına yüklediği anlamları içermektedir. Bu doğrultuda biz, edebî, edebî eser ve edebiyatçı tanımlarının da anlamlarını vermek zorundayız:

Edep (Edeb): Toplum töresine uygun davranma, incelik:

"Demokrasi demek edep demektir, büyüğe hürmet demektir, küçüğe haddini bilmek demektir." Falih Rıfkı ATAY
"Olur şey mi bu, haydi edebinle çık git, çekil karşımdan!" Abdülhak Şinasi HİSAR

Edebî: Arapça "edeb" kelimesine mensubiyet eki (aitlik eki) " -î " nin getirilmesiyle türetilen bir kelimedir. Edebiyatla ilgili, edebiyata ilişkin anlamında kullanılmaktadır.

"Gazete idaresinde biriken edebî mecmuaların yapraklarını karıştırıyorum." Ahmet Haşim
"Yeni Delhi'deki izlenimlerimin edebî olanlarını özetlemeye çalıştım." Haldun TANER

Edebî Eser: Edebiyat değeri olan eser.

Edebiyatçı:

Edebiyatla uğraşan kimse.
Edebiyat dersi okutan öğretmen.
Edebî eser ortaya koyabilme, edebiyatla uğraşabilme bir sanat olarak algılanmalıdır. Çünkü edebiyat, güzel sanatların bir kolu, belki de birinci koludur.

"İnsana ait bir duyguyu, düşünceyi, hayali; ilişkilerde ortaya çıkan durumlar karşısındaki yorumları, tutumları, bir dilin imkânlarını en güzel şekilde kullanarak gerçekten olmuş gibi anlatma sanatına edebiyat sanatı diyoruz.
Edebiyat kelimesi, hem edebî eserlerin, hem de araştırmaların dünyasını karşılıyor." (Tural, 1993:11)

"Edebiyat ve edebiyatçı kavramlarını, dil aracılığıyla hoş, güzel ve ulvînin etrafındaki duygu, düşünce ve hayalleri anlatan özel bütünlükler ve bunları yaratan insanlar manasında kullanmalıyız. O zaman «edebiyat» kelimesi, hem kavram boyutları hem de terim yönü ile belirlenmiş bir kelime olur.

Edebiyat bilimi ise, yaratıcılığı değil araştırıcılığı, değerlendiriciliği esas alan bir faaliyettir." (Tural, 1993:12)

Herhangi bir eserin edebî değerde olup olmadığını ortaya koyabilmemiz için eserde bulunması gereken bazı özellikler vardır. Bu özellikleri, şu başlıklar altında toplamak mümkündür:

Her şeyden önce edebî eser, bütün toplumu, hattâ bütün insanlığı ilgilendirmelidir.
Öğretici (didaktik) amaçlı olmamalıdır. (Bu özellik doğrultusunda örneğin, ders kitaplarını edebî eser olarak kabul edemeyiz.)
Toplumların ortak zevklerinin ve genel düşünce anlayışlarının yansıtıcısı olmalıdır.
"Modern Edebiyat, genel olarak endişelerle dolu bir çağı, erdemi, büyük toplumsal değişimleri dile getirmektedir. Modern Edebiyattan beklenilen, ustalıklı biçimler içerisinde çağın sözcülüğünü etmektir." SPENCER


Dr. Ahmet KIYMAZ


sacrife


çαηαк

paylasım ıcınn tesekurlerrr...

kAtiLhAmSi

edebiyat deyince aklıma direkt olarak 10 gün sonra gireceğim yükseltme sınawım geliyo :D :D

kAtiLhAmSi