Bir aylık dindarlık

Başlatan azra, Eyl 26, 2007, 11:55 ÖS

« önceki - sonraki »

azra

Bir zamanlar magazin programlarının açık seçik sunucusu yanına Prof. Dr. unvanlı ilahiyatçıları alarak bir bakıyorsunuz sahur programı yapıyor. 11 Ay boyunca laiklik satan gazeteler bir ay boyunca İslami neşriyatlara bel bağlayarak tirajlarını arttırmaya çalışıyorlar. Köşe yazarlarının bazıları esasında hepimiz Müslüman'ız tavırlarında , günah çıkarma kodunda okuyucusu ile arasında manevi bir boyut olduğunu vurgulamaya kalkıyor. İftar paketleri dağıtarak gönül alma ile oy almayı karıştıran siyasiler ortalıkta cirit atıyor. Hal öyle bir noktaya getiriliyor ki bir aylık Müslüman ülke pozisyonuna sokuluyoruz . Yabancı milletlerin kızlarının , özellikle Rus Kızlarının birden bire Müslümanlığı seçtiği haberlerini izliyoruz. Bu arada televizyon programlarında Şahadet getirememesini izlerken bu işin düzmece olduğu düşüncesine kapılıyoruz.

Orucu magazinleştirerek diş macunu kalıntısı ile bozguna uğratmaya , sahurdan dişinin arasında kalan taneciği ölçümlendirerek fetva vermeye bayılıyoruz. En enteresanı ise oruç ile diyet arasında bir bağ kurarak bundan sonuç çıkarmaya çalışan diyetisyenlerin iftar yemekleri tarifleri. Akşama kadar açlıktan ölmek üzere nefsinin son haddine gelen birisine iki kibrit kutusu büyüklüğünde peynir, iki dilim kepekli ekmek tarzında yemekleri kendileri bile yemezken utanmadan önerebiliyorlar. (Zaten bu diyetisyenleri oldum olası gözüm tutmaz ayrıca bir çoğu nerdeyse şişman sayılacak vaziyette.)

Bir aylık Müslümanlığı kotardıktan sonra azgın bir boğa gibi özgürleşeceği rüyaları ile yatıp kalkan bu uğurda sahura kadar yedikten sonra öğleden sonraya kadar yatalak vaziyette evden dışarı çıkmayanların bu salaş tavrı beni çıldırtıyor. İftar saatini iple çekerken son dakikalarda etrafa dehşet saçan sigara tiryakilerinin mağlup ve teslim edilmiş tavrı sadece bu ayda yaşadığımız manzaralardan sadece bir tanesi.

Yıllarca aşk şarkılarının süper starı olduğunu düşündüğümüz kişilerin ilahi okuması ile birden bire bakış açısını değiştiren saf kardeşlerimizin taraf buldum havası insana komik geliyor. Ben orucumu da tutarım içkimi de yudumlarım diyenler ile ben Müslümancım ama laiğim diyenlerin sözlü çıkışları arasında sıkışan gariban vatandaşımız iftar çadırında nasıl çorbamı kaşıklarım diye kafa patlatıyor.

Yüksek ökçeli, kırmızı rujlu sosyete bu ayı moda ayı pozisyonuna sokarak oruç tutmadan iftar sofralarında misafir ağırlamaya çalışmaları işin en dramatik boyutunu ortaya koyuyor.. Paçam yemiyor demekten korkan ve asla oruç tutmayan birileri dürüstlüğünden ödün vererek bilmediğimiz onlarca hastalık üretiyor. Karşımıza midesinden problemi olanlar korosu çıkıveriyor.

Siyasiler gelenekselleşmiş iftar sofralarını özene bezene süsleyerek ruh-i huzura kavuşabiliyor. Bütün televizyon programlarında yalakalık yapan san-atçı zevatlar, Ramazanlarımızı Kutluyorlar. Koskoca İlahiyatçılar bu magazin programı yapımcılarının uyduruk sorularını önemsiyormuş gibi yaparak iki saat boyunca yanıtlamaya çalışıyorlar. Telefon ile katılarak bu program size yakışıyor türünden yalaklık yapan san-atçı arkadaşları işin bk unu çıkarıyorlar. Oruç tutmadığı için dövüldüğü iddia edilen çocuğun babası günlerce haberi yapılır iken bu magazinci güzel göğüslü kardeşlerimizin yaptığı sahur programına tık diyen çıkmıyor. Ne hikmetse her Ramazan Ayında uykusunda olan irtica hortluyor.Evet ben demiştim tarzında sotede bekleyen bazı nöbetçiler anında Cumhuriyeti ben savunurum cümlesini sakladığı yerden çıkartıyor . Ahmet Özhan 11 ay boyunca kimsenin aklına gelmezken Ramazan Ayında adama bir dakika bile rahat verilmiyor. Adeta kına geliyor. Güzel şeyler olmuyor mu? Bilmiyorum. Herhalde oluyordur. Sevgiyle

(ödünÇalıntıdır...)
Aynı dili konuşanlar değil,aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilirler

azra

Aynı dili konuşanlar değil,aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilirler

çαηαк

paylasım ıcın tesekurler ellerıne yuregıne saglık

çαηαк