KİBİR VE GURUR

Başlatan Çakır, Nis 05, 2009, 03:11 ÖS

« önceki - sonraki »

Çakır


KİBİR VE GURUR

Yüce Dinimiz İslam, insanlara, alçak gönüllü olmayı öğütlemiş, kibir ve gururdan da, uzak durmalarını istemiştir. Zira Müslüman için, tevazu gösterip, alçak gönüllü olmak esastır. Kibir ve gurur ise, Allah''a inanmış, Peygambere bağlanmış olan herkes için yasaklanmıştır, öyleyse, Müslümanların kibir ve gurura yaklaşmamaları lazımdır.

Bilindiği gibi kibir; büyüklenmek, kendini beğenmek, gurur ise aldanmak ve hayale kapılmak demektir. Bunların hiçbirisi de kula yakışan sıfatlar değildir. Kibir ve gurur, İslam''ın sevmediği kötü huylardan olup, Allah (c.c.) ve Resulü (s.a.v.) tarafından hoş görülmemiştir.

Nitekim Kur''an-ı Kerim''de Cenab-ı Hakk şöyle buyuruyor:

"Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme, şüphesiz Allah kendini beğenmiş, övünüp duran kimseleri asla sevmez."[1]
aldanmak ve hayale kapılmak demektir. Bunların hiçbirisi de kula yakışan sıfatlar değildir. Kibir ve gurur, İslam''ın sevmediği kötü huylardan olup, Allah (c.c.) ve Resulü (s.a.v.) tarafından hoş görülmemiştir.

Nitekim Kur''an-ı Kerim''de Cenab-ı Hakk şöyle buyuruyor:

"Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme, şüphesiz Allah kendini beğenmiş, övünüp duran kimseleri asla sevmez."[1]

"Rahman''ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu île yürürler."[2]

"Sana uyan mü''minlere (şefkat ve merhamet) kanat(larını) ger."[3]

Yüce Peygamberimizin, kibir ve gururu yeren hadislerinden bazıları da şöyledir;

"Cehennemlikleri, size haber vereyim mi? Onlar, katı yürekli, malını hayırdan esirgeyen, kibirli kimselerdir."[4]

Bir gün Resül-i Ekrem Efendimiz:

"Kalbinde, zerre kadar kibir bulunan kimse, Cennete giremez." buyurdu Ashab''dan Malik b. Mirare; "Ya Rasülallah! İnsan, elbisesinin ve ayakkabısının, güzel olmasını sever" dedi. Resül-i Ekrem de, "Allah güzeldir, güzelliği sever. Kibir ise, hakkı kabul etmemek, insanları hor görmektir."[5] buyurdular

Mealini verdiğimiz ayet ve hadisler, bize kibir ve gurur sahiplerinin durumlarını, açık ve seçik bir şekilde ifade etmektedir. Dinimiz kibir ve gururu manevî bir hastalık olarak görür. Bu hastalığa yakalanmış kimseleri Allah''ın sevmediği, ayetle sabittir. Peki bu gibileri, Allah sevmezde, acaba insanlar sever mi? Kibirli ve gururlu kimseleri, bırakın başkalarının sevmesini, en yakınları bile sevmezler. Çünkü bu gibiler çok bencildirler. En güzel şeyleri daima kendilerine layık görürler ve herkesten saygı görmek ister, yaptıkları şeylerin beğenilmesini arzu ederler. En kötüsü de, hata yaptıklarını kabul etmezler. Servetleri ve şöhretleriyle, bilgileri ve fizikî güzellikleriyle övünürler. Ama onların bir gün elden çıkacağını düşünmezler.

Atalarımız ne güzel söylemişler:

"Güzelliğinle övünme, bir sivilce yok eder,"

"Servetinle övünme, bir kıvılcım yok ede

Kibir ve gurur, hiçbir zaman, kemalin ve olgunluğun işareti olamaz. Olsa olsa, cehalet ve gafletin, hayal perestlik ve eksik eğitimin bir alameti olur. Dinimizin bu kötü vasıfları yerip, kötülemesi de bu sebepledir.

O halde; iyi ve olgun bir müslüman, gönlünde kibir ve gurura yer vermemeli. Gönlünü hakka bağlamalı ve şeytanın oyuncağı olmaktan uzak bulunmalıdır. Peygamberimizin buyurduklarına uymalı, onun yolundan ayrılmamalıdır.

Yüce Rabbimizin insanlara en güzel yaşayış tarzını ifade eden şu ilahi mesajı hatırlatmak istiyorum;

"Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma. Çünkü sen (ağırlık ve azametinle) ne yeri yarabilir, ne de dağlarla ululuk yarışma girebilirsin."[6]
insana ulaşacak mânevi yardımları en çok kibir engeller...

çünkü; yağmur sularının dağ başlarında değil, alçak vadilerde biriktiği görülür...

kibirli insanların kalpleride dağ başlarına benzer...

rahmet , onların kalplerinden akar,

alçak gönüllerde toplanır...
Güneşi DOĞDUĞU GİBİ, Sαbαhı GELDİĞİ GİBİ, Sevdiğin insαnı OLDUĞU GİBİ' kαbul et..!!..

Çakır

Güneşi DOĞDUĞU GİBİ, Sαbαhı GELDİĞİ GİBİ, Sevdiğin insαnı OLDUĞU GİBİ' kαbul et..!!..